Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve toplanan delillere göre, ihtiyati haciz kararının bonoya dayalı olarak verildiği, İİK mad. 45'e yollamasıyla aynı Yasa'nın 167. maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasına engel teşkil etmediği, itiraz eden vekilinin diğer itirazlarının da İİK mad. 265 de belirtilen sınırlı itiraz sebepleri kapsamında olmadığı-
Talep ihtiyati hacze ilişkin olup, İİK'nın 45. maddesi hükmü uyarınca rehin ve ipoteği aşan miktar için asıl borçlu yönünden ihtiyati hacze karar verilmesi gerekeceği- Asıl borçlu yönünden ipotek ve rehni aşan bölüm bakımından da istemin reddinin isabetsiz olduğu- İpoteğin borçlu lehine verilmiş olması nedeniyle ipotek miktarı ve aşan kısmı bakımından kefillere başvurulabileceği, ancak TBK. mad. 586/2 uyarınca ancak menkul rehni tutarında kefillere gidilemeyeceği-
borçlu adına ödeme emrinin, takibin dayanağı olan ve alacaklı ile imzalanan ve anılan şahsın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı kredi sözleşmesinde beyan ettiği adresine çıkarıldığı, tebliğ edilemeden iade edilmesi üzerine Tebligat Kanunu'nun 35.maddesi gereğince tebliğ edildiği görülmekle, söz konusu sözleşmedeki borçlunun beyan ettiği adres, Tebligat Kanunu'nun 35/son maddesinde belirtilen nitelikteki adreslerden olduğundan ve yeni adresin bildirildiği de iddia ve ispat edilemediğinden, bu adrese Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre yapılan tebliğ işleminde yasaya aykırı bir yön bulunmayıp, tebligat usulüne uygun olduğu-
Müşterek borçlu-müteselsil kefil, ipoteği kendi kefaletini de karşılayacak şekilde borca yetecek miktarda vermişse, alacaklının sadece İ.İ.K.'nun 45.maddesi göre, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği; aksine olarak ipotek, sadece borçlu lehine yada kredi sözleşmesindeki borç için verilmişse kefilin kendi kefaletini karşılamayan arta kalan borç miktarı için alacaklı İ.İ.K.'nun 45.maddesine başvurma zorunluluğu olmadan, Borçlar Kanunu'nun 487.maddesine göre tüm alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile genel haciz yoluyla takip yapabilmesi gerekeceği-
Mahkemece, icra dosyasındaki satış bedelinin tüm alacaklıların alacağını karşılamadığı, bu nedenle sıra cetveli düzenlendiği, sıra cetvelinde rehin alacaklısına öncelik verildiği, alacakların satış tarihi itibarıyla ulaştıkları miktar dikkate alınarak sıra cetveli düzenlendiği, şikâyetçi alacağının da satış tarihi itibarıyla tespit edildiği ve düzenlenen sıra cetvelinin yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
İpotek limiti ve ipotekli takipte istenen borç miktarı gözetildiğinde, ipotekli taşınmazın borcu karşılamaya yetmeyeceğinin önceden belli olmadığı dikkate alınarak İİK 45. madde uyarınca ipotekli takip dışında asıl borçlu aleyhine ayrıca ilamsız takibe girişilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İcra Mahkemesi, ilamın hüküm fıkrasının aynen uygulanmasını denetlemekle görevli olup, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile değiştiremeyeceği, ilavelerde bulunamayacağı-
Kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itiraza ilişkin uyuşmazlıkta, taraflar arasındaki sözleşemeye istinaden ipotek tesis edilmiş ve taşınmazın kıymet takdir tutanağına göre ipotek değeri alacağı karşılayabilir miktarda olduğundan, rehin ile temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı, yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabileceğinden, takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflâsa tabi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabileceği (İİK. mad. 45), ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklının kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebileceği, İİK'nun 45. maddesine göre, alacak ipotek ile teminat altına alınmış ise, alacaklının öncelikle ipoteğe müracaat etmesi, buradan alacağını tahsil edemez veya ipoteğin teminat altına aldığı miktarı aşan bir kısım olursa bu miktar için ilamsız icra takibi yapması gerekeceği, davalı takip borçlusu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmasının, davalı kefil hakkında tahsilde tekerrüre meydan vermemek koşulu ile haciz yolu ile takip yapılmasına engel teşkil etmeyeceği-
Asıl alacağın borçlusu tarafından alacağı temin etmek üzere rehin verilmiş olması halinde, bu alacağa ilişkin olarak rehne başvurulmadan, ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığı, ancak, TBK'nun 586. (BK'nun 487.) maddesi uyarınca, müşterek borçlu müteselsil kefiller yönünden kefil oldukları miktar için ayrıca kefaletin rehinle teminatı söz konusu değilse bu kişiler hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olduğu, aleyhine ihtiyati haciz istenen müteselsil kefillerin yüklendikleri edime ilişkin olarak herhangi bir rehin bulunup bulunmadığı mahkemece araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-