Borçlunun hem «ipotek veren» hem de «kredi sözleşmesinin müteselsil kefili» konumunda bulunması halinde, kredi sözleşmesinin müteselsil kefili tarafından, alacaklı yararına verilen taşınmaz ipoteğinin, kefaletin teminatı olarak değil, kredi sözleşmesinin teminatı şeklinde düzenlenmesi durumunda, müteselsil kefilin sorumluluğunun ipotek limiti ile sözleşmedeki kefalet limitini kapsadığından, müteselsil kefil hakkında ayrı ayrı takip yapılabileceği—
Alacağı için «teminat (maksimal) ipoteği» almış olan bankanın ipotek limiti dışında kalan alacağı için genel haciz yolu ile takip yapabileceği-
İpotekle temin edilmiş borçlar için ancak (önce) ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabileceği-
Alacağın ipotekle teminat altına alınmış olması halinde, alacaklının -kural olarak- «ipoteğin paraya çevrilmesi» yolu ile takip yapmak zorunda olduğu–
Rehinle teminat altına alınmış bir alacağın haciz yolu ile takip edilmesi halinde, yapılan takibin «süresiz şikâyet» yolu ile iptali gerekeceği–
«Limit (üst sınır) ipotekleri»nde ipotek veren üçüncü kişinin sorumluluğunun ipotek limiti ile sınırlı olduğu—
Rehinli alacaklının, rehin miktarını aşan (rehinle karşılanmayan) alacağı için “haciz” veya “iflas” yolu ile takipte bulunabileceği-
İİK. mad. 68/b maddesine göre yapılan işlemin, kamu düzeni ile ilgili İİK. mad. 45. hükmünün uygulanmasını gerektirmeyeceği