Önce bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiğinden, alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamayacağından bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabi olup ipoteğe dayalı ilamlı icra takibinin iptali gerekeceği-
Davalı kefiller aleyhine TBK. mad. 586 uyarınca borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden takip yapılabilmesi için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçlüğü içinde olması gerektiği- Müteselsil kefiller hakkında uygulama yeri bulmayan İİK. mad. 45 uyarınca davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Her ne kadar İİK'nun 45. ve 167. madde hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, somut olayda, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden, alacaklının tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup, aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı, bu durumda, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise, alacaklının kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebileceği, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabi olduğu-
Hesap kat ihtarı asıl borçlu şirkete de tebliğe çıkarıldığı gibi, kefillerin kendi kefaletlerinin teminatı olarak ipotek verildiği yönünde bir iddiaları da olmadığından, borcu karşılayacak miktarda ipotek olduğu yönündeki istinaf nedenleri de yerinde görülmediği- Asıl borçlu şirket hakkında geçici mühlet kararı verilerek şirket hakkında ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına karar verilmişse de, bu karar kefilleri kapsamadığından ve ihtiyati haciz kararının infazına ilişkin olduğundan, kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmediği-
Takip konusu borç için verilmiş rehin varken, genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılamayacağı yönündeki şikayet, dayanağını İİK'nun 45. maddesinde bulmakta olup, anılan madde kapsamındaki şikayetlerin, kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak yapılabilecekleri-
Her ne kadar İİK.'nun 45. ve 167. maddeleri hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklının tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı, bu durumda İİK'nun 45/1 hükmü uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklının kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebileceği, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabi olacağı-
İİK.'nun 45. maddesinin (asıl borçlu için getirilmiş bir kural olup) kefiller hakkında uygulanmayacağı- Alacaklı bankanın krediye kefil olan şikayetçi hakkında genel haciz yolu ile takip yapabilmesi için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerektiği-
İİK. mad. 45 gereğince; alacağı rehinle temin edilmiş olan alacaklının, öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunda olduğu- Alacaklının rehnin (ipoteğin) paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmadan, ilamlı veya ilamsız icra takibi ya da borçlu iflasa tâbi kimselerden ise, iflas yolu ile takip yapamayacağı- Rehnin (ipoteğin) paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonunda, alacaklının, alacağın karşılanmayan kısmı için koşulları var ise ilamlı veya ilamsız takip yapabileceği ve konudaki şikayetlerin, süresiz olarak yapılabileceği-
Taşıt kredisinden kaynaklanan tüketici kredisi olduğu ve şikayetçi borçlunun söz konusu kredi sözleşmesinin kefili olduğu, takibin asıl borçlu ile beraber şikayetçi kefil hakkında başlatıldığı görülmekle, mahkemece, 4077 s. K. mad. 10/3 uyarınca inceleme yapılması gerektiği-  4077 s. K. mad. 15 uyarınca, alacaklının, asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takip semeresiz kalmadıkça kefilden borcun ifasını isteyemeyeceği- Hakimin borçlunun taleplerin her biri hakkında karar vermesi gerektiği-
Takip konusu borç için verilmiş ipotek varken ilamsız takip yapılamayacağına ilişkin şikayetin (İİK. mad. 45) süresiz olarak yapılabileceği-