Mahkemece, yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın reddi gerektiği kanaatine varıldığı takdirde, terditli olarak ileri sürülen tenkis isteği bakımından bir değerlendirme yapılması gerekip, bu konuda araştırma yapmayan mahkeme hükmünün, hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Miras bırakanın temlik tarihinde bakıma muhtaç bulunduğu, davalının murise ve eşine baktığı, davalı tarafından tüm bakımının karşılandığı tanık anlatımları ve delillerden anlaşılmaktadır. Miras bırakanın yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olmadığı açıktır. Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davalarının, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılması olanaklıdır. İddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanarak, işin esası bakımından bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Gizli bağışa konu 1/2 pay yönünden hâsıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, tenkis konusunda olumlu veya olumsuz hiçbir karar verilmemesinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Dava konusu taşınmazlardan birinin yargılama sırasında kısmen kamulaştırılması sonucu ifraz edildiği ve kamulaştırmadan sonra kalan kısmın... Parsel olarak davalı adına tescil edildiği görülmektedir. O halde, doğru sicil oluşturma ilkesi gözetilerek, üzerinde işlem yapma kabiliyeti bulunmayan eski sayılı parsel hakkında infazı mümkün olmayacak şekilde karar verilmiş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Dava, ehliyetsizlik, hile ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece öncelikle ehliyetsizlik iddiası üzerinde durularak oluşacak sonuca göre diğer taleplerin incelenmesi gerekirken bu hususta yeterli araştırma ve soruşturma yapmadan davanın esası hakkında karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Dosya kapsamına ve dinlenen tanık anlatımlarına göre, temlikin mal kaçırma amaçlı yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Dinlenen tanıklar, temlik tarihinden itibaren aradan bu kadar uzun süre geçmesine rağmen olayı tüm yönleriyle hatırlamaları hayatın olağan akışına terstir. Öte yandan, her ne kadar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davalar hak düşürücü süre ya da zamanaşımına tabi değil ise de, aradan 55 yıl geçtikten sonra dava açılmasının da TMK.’nun 2. maddesine aykırılık teşkil edeceği de açıktır. Hal böyle olunca, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Kabul kapsamına alınan taşınmazlarda miras bırakan tarafından taşınmaz ve pay temlikleri ve davacıların miras payları gözetilerek, her bir taşınmazda iptal ve tescili gereken pay miktarı saptanarak hüküm altına alınması gerekeceği-
Davacıların ehliyetsizlik, hile ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayandıkları; davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yönünün olmadığı; hukuki sebeplerden bir tanesinin diğer hukuki sebebin incelenmesine olanak verir niteliği bulunduğu sürece önem ve lüzum derecesine göre birden fazla hukuki sebebin aynı davada inceleme ve araştırma konusu yapılabileceği- Dayanılan nedenlerden birinin ehliyetsizlik olması halinde ise, kamu düzeniyle ilgili bulunması ve ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenme gereğinin ortadan kalkacağı hususları dikkate alındığında öncelikle bu neden üzerinde durulması gerektiği-
Davanın kabul edilmesinde menfaati bulunan mirasçıların beyanları dikkate alındığında, miras bırakanın çekişmeli taşınmazı davalıya temlik etmesinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı değil, gerçek satış olduğu görülmektedir. Bu durumda, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-