Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davasında, miras bırakan tarafından davalıya temlik edilen çekişme konusu taşınmazın imar uygulaması sonucunda davalı adına tescil edilen taşınmazdaki pay üzerinden, davacıların veraset ilamındaki miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerektiği-
Miras hukukuna ve mirasçılık hakkına dayalı olarak pay oranına göre açılmasının mümkün bulunmadığı; ancak, halefiyet esasına göre açılabileceğinin kabulü; buna göre de eldeki davanın tüm mirasçılar adına halefiyet esasına göre açıldığının kabulü ile öncelikle, diğer mirasçıların katılımı ile taraf teşkili sağlanması; işin esası incelenmeksizin kararın öncelikle, taraf teşkili noktasından bozulması gerektiği-
İ. sözleşmesine ve buna bağlı işlemle alacaklı olan taraf, ödeme günü gelince alacağını elde etmek için dilerse; teminat için temlik edilen şeyi “ ifa uğruna edim “ olarak kendisinde alıkoyabileceği gibi; o şeyi, açık artırma yoluyla veya serbestçe satıp satış bedelinden alma yoluna da başvurabileceği-İ. sözleşmelerinin tarafları arasında, onların gerçek iradelerini ve akitten amaçladıklarını yansıtması bakımından geçerli olduğu; taraflarına Borçlar Kanunu çerçevesinde nisbi haklarını talep etme olanağını verdiği-Mahkemece, davanın halefiyet esasına göre tüm mirasçılar adına açıldığının kabulü ile diğer mirasçıların usulünce temsil ya da katılımının sağlanması, taraf teşkili böylece tamamlandıktan sonra, inançlı işlem (nam-ı müstear) hükümlerine göre taraf delilleri toplanarak, uyuşmazlığın esası hakkında düzenleme ve ilkeler de gözetilmek suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekeceği-
İhtiyati tedbir kararının kabul edilebilmesi bakımından HUMK’un 390/3. maddesi hükmünde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasa’nın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda "...hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini gözardı edemez... bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması..."nın hükme bağlandığı-
Mirasbırakandan davalıya satış suretiyle intikal eden taşınmaz payları yönünden davacıların miras payları oranında davanın kabulü gerektiği-
Taraflar arasında açılan ’muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tenkis’ davasında, dava konusu mallar miras bırakan tarafından dava dışı kişilerden bedelini ödeyip doğrudan davalıya intikali sağlandığından, davalıya yapılan doğrudan bir temlik olmayıp muvazaa talebinin reddi gerekeceği, ama anılan işlem gizli bağış niteliğinde olup tenkis talebi varsa koşulların gerçekleşmesi halinde tenkis hükümleri uygulanarak sonuçlandırılması gerekeceği-
Mirasbırakanın temlik tarihinde mirasçılarından mal kaçırma amacı veya iradesinin saptanması halinde ancak sonradan mirasçı olan kişilerin muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak dava açabilecekleri-
Satışa konu edilen bir malın devrinin belirli bir semen karşılığında olacağı, ancak semenin bir başka ifade ile malın bedelinin ise mutlaka para olması şart olmayıp belirli bir hizmet ya da emek de olabileceği, esasen, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davalarda murisin iradesinin önem taşıyacağı-
Muris muvazaasına dayalı tasarrufun iptali ile mirasçılar adına tescili davasında aile mahkemesinin görevli olmayacağı, katkı payı alacağına ilişkin davaların aile mahkemelerinde görülmesi gerekeceği ve bu sebeple dosyaların tefrik edilmesi gerektiği-