Dava konusu taşınmazda mirasbırakanın payını davalıya satış sureti ile temlik ettiği, işlemin muvazaalı ve mirasçıdan mal kaçırma amacı ile yapıldığı, bu nedenle anılan taşınmaz payı yönünden davanın kabulüne karar verileceği, bununla birlikte red kapsamına alınan taşınmazların öncesini oluşturan kayıtların getirtilerek mirasbırakan ile bir ilgisinin olup olmadığının saptanacağı ve daha sonra muvazaa yönünden bir inceleme yapılması gerekeceği-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin olup; çekişme konusu taşınmazdaki bağımsız bölümde, murisin temlik ettiği arsa payı üzerinden kabul kararı verileceği, ayrıca keşfen belirlenen ve yargılama sırasında harcı tamamlanan dava değeri üzerinden, çekişmeli bağımsız bölümde miras bırakanın, davalılar murisine temlik edilen arsa payının, davacı ve dahili davalının miras payına karşılık gelen değeri esas alınarak, harç ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekeceği-
Miras bırakanın çekişmeli taşınmazlardaki paylarını üvey oğlu olan davalıya satış yoluyla temlik ettiği, satış bedelini aldığı ve davacıların murisi olan oğlu dışındaki mirasçılarına paylaştırdığı, bu durumda miras bırakan tarafından davalıya yapılan satış işleminin muvazaa ile illetli olduğundan söz edilemeyeceği-
Ayırt etme gücünün nisbi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını gerekli kıldığı; Medeni Kanunun 409/2 maddesinin de akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngördüğü-
Davada taraf olmayan kişi aleyhine usulüne uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığı, açılmış olan bir davada ıslah yoluyla dahi olsa hasım değiştirilmesi ve davalı gösterilmeyen üçüncü bir kişinin davalı durumuna konulmasının ise mümkün olmadığı, bu nedenle davada taraf sıfatı bulunmayan kişinin mirasçıları hakkında hüküm tesisinin usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğu-
149 ada 29 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile 23.996,34 TL.'nin 09/11/2010 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine ilişkin olarak verilen kararda, hükme elverişli ve yeterli bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre bir isabetsizlik bulunmadığından, davalının bilirkişi tarafından düzenlenen raporda 149 ada 29 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün imar planına göre yola terk edildiği halde, üzerindeki binanın yıkılacağı ve yeniden bina yapılması olanağı bulunmadığı hususunun gözetilmediği yönündeki temyiz itirazının yerinde olmadığı-
Davaya konu her bir mal yönünden ayrı ayrı sabit tenkis oranında, değerinde azalma meydana gelmeksizin bölünmelerinin mümkün olup olmadığının araştırılacağı, bölünmeleri mümkün olmayanlar yönünden ise ayrı ayrı davalı tarafa seçimlik hakkının kullandırılacağı ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Miras bırakanın, çekişmeli taşınmazı, mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalıya temlik ettiği, keşfen belirlenen ve harcı ikmal edilen dava değeri üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Tasarrufa konu taşınmaz olan parselin değerinde bir azalma olmaksızın, sabit tenkis oranlarına göre altı parçaya bölünüp bölünemeyeceğinin araştırılacağı, bu belirleme yapıldıktan sonra davalı tarafa tercih hakkının sorulacağı ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Limited şirket hisseleri taşınır mal hükmünde olsalar dahi devirlerinin taşınır ve taşınmazlardan farklı olarak, özel ve kendine özgü bir düzenleme koşuluna bağlandığından, geçerli olabilmesi için yasanın öngördüğü resmi şekilde yapılması gerekeceği,davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılarak açılamayacağı, uyuşmazlığın BK'nın 18.maddesi ve TTK.'nın 520.maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği-