Davacı, taraf muvazaası hukuksal nedenine dayandığına göre, mülkiyet hakkından kaynaklanan davada genel mahkemeler görevlidir. Daha önce genel mahkemece verilen görevsizlik kararının, temyiz edilmeksizin kesinleştiği gözetildiğinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası yönünden hüküm kurulmuş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davaya konu her iki taşınmaz bakımından da miras bırakanın gerçek iradesinin saklı payı zedeleme kastı olmadığı gözetilerek, davanın tümden reddi gerekeceği-
Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin dava taşınmazın aynına ilişkin bir dava olduğundan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 13/1 hükmü uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözüme kavuşturulması gerekeceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, muvazaa iddiaları hakkında araştırma yapılması, davalıların ismini bildirdiği tanıkların dinlenmesi, murisin gerçek iradesinin ve amacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekeceği-
Mirasbırakanın asıl irade ve amacı duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılarak, davalı adına kayıtlı olan ve miras bırakandan dava dışı şahıs aracılığı ile edinilen paylar bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Tereke temsilcisi ile ilgili eksikliğin giderilmesi ve gerekirse terekeye bir başka kişinin temsilci olarak atanarak, ondan sonra işin esasına girilip inceleme ve araştırmanın yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Bilindiği gibi inşai (yenilik doğurucu) davalara kadastro mahkemesinin görevine girmediği, oysa muris muvazaası hukuksal nedeniyle açılan davaların mülkiyet hukuku ile ilgili olup sonucu itibariyle verilen hükümler yenilik doğurucu değil, açıklayıcı nitelik taşıdıkları-
"Mirasbırakan tarafından davalı ikinci eşine yapılan temliki işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak gerçekleştirildiğinin belirlenmesi" suretiyle "davanın kabulü"ne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik olmadığı-