Davalının boşanarak anne ve babasıyla birlikte yaşamaya başladığı, temlikin birlikte yaşadıkları dönemde yapıldığı, aynı akitle annenin de çekişmeli taşınmazdaki payını davalıya satış göstermek suretiyle devrettiği, temlikten kısa bir süre sonra davalının ikinci evliliğini yaparak anne ve babasıyla ortak yaşamına son verdiği, bu nedenle çekişmeli taşınmazlardaki payların davacılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı biçimde davalıya devredildiği-
Tapu iptal ve tescil davalarının kayıt maliki aleyhine açıldığı, davalının kayıt maliki olmadığı ve kayıt maliki hakkındaki davanın kabul edildiği, bu nedenle sıfat yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescile ilişkin davada, davacılar tenkis isteğinde de bulunmuş olup, mahkeme tarafından tenkis isteği yönünden bir inceleme yapılmadığı gibi karar yerinde de tenkis isteği yönünden bir hükmün kurulmadığı, bununla birlikte dava başlangıçta 11 parça taşınmazla ilgili olarak açılmış ise de bir kısım taşınmazlar yönünden tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği; bu nedenle miras bırakanın iradesinin saptanması açısından davaların birlikte görülmesi gerekeceği-
Miras bırakanın kızlarının, yasal mirasçıları tarafından yine muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açtıkları davada, davacıların miras payları oranında davanın kabul edildiği, bu nedenle miras bırakan tarafından yapılan ve eldeki davanın konusunu da teşkil eden temliklerin anılan mahkeme hükmü nedeni ile muvazaalı olduğu-
Ayırt etme gücünün nisbi bir kavram olması nedeni ile kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi, bu nedenle hukuki ehliyeti haiz olup olmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerekeceği-
Davalının miras bırakandan edindiği payların davacının miras payı oranında iptaline karar verilmesi gerektiği ve dava konusu olmayan payların iptal kapsamına alınamayacağı-
Davalı yanın alış gücünün olup olmadığı ve satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki oransızlığın tek başına muvazaanın kanıtı olamayacağı, tanıkların mirasbırakana ödendiğini ifade ettikleri bedeller ile gerçek değerler arasında da fahiş fark bulunmadığı, bu nedenle mirasbırakan tarafından yapılan temlikin mal kaçırma amacıyla yapılmadığı-
Tenkis isteğine ilişkin davada; hükme esas alınan bilirkişi raporunda tenkis hesabı yapılırken anılan bağımsız bölümlere ait arsa payına ilişkin parasal değerin hesaba dahil edildiği, davaya konu bağımsız bölümler ve arsa payları dahil edilmeden tenkis hesabının yapılması ve oluşacak duruma göre hüküm kurulmasının gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın ½ payının mirasbırakan tarafından, kendisine ve kardeşine bakılmasından dolayı minnet duygusu ile davalıya temlik edildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle miras bırakanın gerçek amaç ve iradesinin mirastan mal kaçırmak olmadığı-
Fiil ehliyetinin başlıca koşulunun, ergin olmak ve ayırt etme gücü olduğu, ayırt etme gücünün nisbi bir kavram olması; kişiye, eylem ve işleme göre değişmesinden sebeple, bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasının gerekeceği-