Mirastan çıkarma sebebin varlığının ispat edilememesi halinde, tasarrufun mirasçının saklı payı dışında yerine getirileceği (TMK md. 502) bu sebeple de, böyle bir durumda davanın tenkis davası olarak görülüp, tenkis hükümleri çerçevesinde inceleme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden miras bırakanın saklı payı aşan tasarrufu yönünden vasiyetnamenin kısmen iptaline şeklinde karar verilmesinin de doğru bulunmayacağı-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve pay oranında tescil isteğine ilişkin davada, ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark ve taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgular araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufa konu malın, sabit tenkis oranında bölünebilir ise bu kısımlar bağımsız bölüm olarak taraflar adına tesciline karar verilmesinin gerekeceği, eğer, tassarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıkar ise bu defa MK. madde 564'de öngörülen tercih hakkının gündeme geleceği-
Hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi ve sonrasında diğer hususlar da araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dinlenen tanıklar işlemin satış değil bağış olduğunu ve bedel alınmadığını bildirmişlerse de; bir resmi kurum ve bedelin ödendiği dosyadaki bilgi ve belgelerle sabit ise, bu resmi belgeler karşısında soyut içerikli olan tanık beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı-
Dava, tenkis isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmazların muris tarafından davalılara bağış yoluyla temlikine ilişkin işlemlerin kural olarak tenkise tabi olacağında kuşku yoktur. Nitekim mahkemece usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporunda da bu belirlenmiş olup bu durumda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmiş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Taşınmazın ilk tesis ve tüm tedavül kayıtları ile revizyon kayıtlarının temin edilmek suretiyle uzman heyet bilirkişi aracılığı ile mirasbırakanın devrettiği kendisine ait payın, sonradan yapılan tevhit ve ifrazlar ile oluşan taşınmazda inşa edilen binanın hangi bağımsız bölümüne ne oranda yansıdığının belirlenmesi ve hesaplanacak olan davalıya ait dava konusu bağımsız bölümlerdeki paylar üzerinden davacının miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde 564. maddedeki tercih hakkının gündeme geleceği, böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanmasının söz konusu olamayacağı, daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmayacağı, o zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki fiatlara göre değeri belirlenmesi ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Temlikin muvazaalı olduğuna ilişkin iddia karşısında mirasbırakanın asıl irade ve amacının ortaya çıkarılması, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücü, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki, olayların olağan akışı gibi olguların değerlendirilmesi gerekeceği-