Tüm mahkeme kararları gerekçeli olmak zorunda olduğundan, ihtiyati haciz isteminin reddine dair karar verilmesi üzerine, gerekçeli karar yazılması gerektiği-
Gayrinakdi kredilerle ilgili nakit depo talep hakkının bulunan bankaca çek hesabı açılarak borçluya çek defteri verilmiş bulunmasının söz konusu gayrinakdi krediler kapsamında bir bankacılık işlemi olduğu ve kredi borçlusu karşı tarafın bu nevi kredilerle ilgili nakit depo borcunun, alacaklı banka tarafından keşide edilen ihtarname ile muaccel hale geldiği gözetildiğinde, davacının gayrinakdi çek depo bedeline ilişkin ihtiyati haciz talebinin reddinin hatalı olduğu-
Alacaklının ibraz ettiği dört adet çeke, banka tarafından karşılıksız ibaresi vurulduktan sonra ödenmesi gereken çek sorumluluk bedellerinin ödenmemesi nedeniyle talep üzerine verilen ihtiyati haczin yerinde olduğu-
Müteselsil kefillere başvurulabilmesinin koşulu asıl borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması olup, alacaklı bankanın hesabı kat ettikten sonra asıl borçluya ve kefillere alacağının ödenmesini isteyen ihtarnameleri gönderdiği, ihtarda borcun ödenmesi için asıl borçluya 24 saat süre verildiği anlaşılmışsa da, ihtarnamenin asıl borçluya tebliğine ilişkin bir belgeye dosya içerisinde rastlanmadığı halde, mahkemece, tebliğ şerhli ihtarnamelere göre borcun muaccel hale geldiği ve ödenmediği gerekçesiyle asıl borçlu yönünden talebin kabulüne karar verildiğine göre, müteselsil kefiller bakımından ihtiyati haciz talebinin reddinin isabetsiz olduğu-
İhtiyati hacze konu çeklerin bankaya ibrazı üzerine bankaca keşideci imzası tutmadığından işleme alınamadığı belirtilmiş ise de bu husus ihtiyati haciz aşamasında mahkemece dikkate alınamayacağından ancak ileride açılacak bir menfi tespit davasına konu olabileceğinden çeklere ilişkin keşideci yönünden de ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Bankalarca verilen çek defterlerinden kullanılıp karşılıksız kalan her bir çek yaprağı için bankanın ödemek zorunda olduğu zorunlu karşılık tutarlarının 5941 Sayılı Yasa'nın 3. maddesinde düzenlenmiş olduğu ve bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış dönülemeyecek nitelikte bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmünde olduğu- Alacaklı bankanın para alacağının yanında teminat alacakları için de ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği-
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin olup, ihtiyati haciz talep eden bankanın müteselsil kefil hakkında alacak için ihtiyati haciz talebinde bulunmuş olmasına ve bu kişinin kefalet limitinin de genel kredi sözleşmesinde 1.500,00 TL olarak belirtilmesine rağmen mahkemece, gerekçe belirtilmeksizin bu kişinin 242.954,19 TL'den sorumu tutulmak suretiyle karar verilmesinin hatalı olduğu-
İhtiyati haciz talep edilen çekin ödeme tarihinin 23/01/2016 tarihi olduğu, çekin vadesinin dolmadığı ve İİK. mad. 257 vd. hükümlerindeki şartların mevcut bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesi gerektiği-
İtiraz eden taraf aleyhine verilmiş değeri çok fazla olan ihtiyati haciz kararları, ödenmeyen çek bedelleri dikkate alındığında bu hususlar tek başına itiraz edenin ihtiyati haciz talep eden tarafın borcunu da ödemeyeceğine yönelik karine teşkil etmez ise de itiraz eden tarafın bayilik sözleşmesinin kaldırıldığı ve mal kaçırmadığına yönelik kanaat oluşturacak şekilde başka satış mağazası bulunduğuna veya ticari işlerinin sürdüğüne yönelik delil veya belge sunulamadığı, borçluların yetki itirazının da süresinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddi gerektiği-
İhtiyati haciz kararında, "geminin seferden menine" ilişkin hüküm bulunmasa da, ihtiyati haciz kararının infazı kapsamında, icra müdürlüğünün geminin seferden menine ilişkin işleminde, TTK.'nun 1366-1. maddesinde yer alan yasal düzenlemeye aykırılık bulunmadığı-