İhtiyati hacze konu çeklerin bankaya ibrazı üzerine bankaca keşideci imzası tutmadığından işleme alınamadığı belirtilmiş ise de bu husus ihtiyati haciz aşamasında mahkemece dikkate alınamayacağından ancak ileride açılacak bir menfi tespit davasına konu olabileceğinden çeklere ilişkin keşideci yönünden de ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İtiraz eden taraf aleyhine verilmiş değeri çok fazla olan ihtiyati haciz kararları, ödenmeyen çek bedelleri dikkate alındığında bu hususlar tek başına itiraz edenin ihtiyati haciz talep eden tarafın borcunu da ödemeyeceğine yönelik karine teşkil etmez ise de itiraz eden tarafın bayilik sözleşmesinin kaldırıldığı ve mal kaçırmadığına yönelik kanaat oluşturacak şekilde başka satış mağazası bulunduğuna veya ticari işlerinin sürdüğüne yönelik delil veya belge sunulamadığı, borçluların yetki itirazının da süresinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddi gerektiği-
İhtiyati haciz talep edilen çekin ödeme tarihinin 23/01/2016 tarihi olduğu, çekin vadesinin dolmadığı ve İİK. mad. 257 vd. hükümlerindeki şartların mevcut bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz kararında, "geminin seferden menine" ilişkin hüküm bulunmasa da, ihtiyati haciz kararının infazı kapsamında, icra müdürlüğünün geminin seferden menine ilişkin işleminde, TTK.'nun 1366-1. maddesinde yer alan yasal düzenlemeye aykırılık bulunmadığı-
Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte bulunabileceğinden çek bedellerinin ipotekle teminat altına alındığı gerekçesi ile avalistlerin ihtiyati hacze itirazlarının kabulü doğru olmadığı gibi dosyada mevcut çekin incelenmesinde bankaya ibraz ile karşılıksız şerhi verildiği de sabit olduğundan ipotek akit sözleşmesinde çeklerden birinin vadesinde ödenmemesi halinde diğer çeklerin muaccel hale geleceği de hüküm altına alınmış olmakla ihtiyati haciz koşullarının da oluştuğu-
İhtiyati haciz talebinde bulunan, muaccel alacağa yönelik talepte bulunmuş ve karşı taraf aleyhine açtığı itirazın iptali davası sonucu verilen, kısa karara dayanmış olup, her ne kadar ihtiyati haciz talebine dayanak olarak sunulan kısa kararın ilam yada ilam mahiyetinde bir belge olmasa da alacağın varlığını yaklaşık olarak ispat ettiği açık olduğundan talebin kabulü gerektiği-
İhtiyati hacze itiraz eden borçlu dilekçesinde tarafların anlaştıklarını, ihtiyati hacze itirazdan vazgeçtiklerini bildirmiş olduğundan itirazdan vazgeçme konusunda bir karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.'nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlem olduğundan bir takip muamelesi sayılamayacağı ve ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, icra takibinin durdurulması ihtiyati haczin infazına mani teşkil etmeyeceği- İİK. mad. 264/2 gereğince, ihtiyati haciz kararına dayalı olarak icra takibi yapan alacaklının, borçlunun ödeme emrine itirazını gidermek için itirazın tebliğinden itibaren yedi günlük hak düşürücü sürede itirazın kaldırılmasını veya iptalini sağlamak üzere dava açmak zorunda olduğu; alacaklı, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiğini başka şekilde öğrenmiş olsa bile, borçlunun itirazı kendisine tebliğ edilmedikçe, (7) günlük sürenin işlemeye başlamayacağı- İhtiyati haciz kararı ile birlikte, son günün R. B.ına denk gelmesi sebebi ile (İİK. mad. 261/1 uyarınca 10 gün içinde) ihtiyati haczin infazının istendiği ve borçlunun menkul ve gayrımenkullerine haciz konulduğu, İİK. mad. 264/1 uayrınca, süresinde icra takibine başlandığı, borçlunun süresinde yapmış olduğu borca itirazın ise alacaklı vekiline tebliğ edilmediği anlaşıldığından, İİK. mad. 264/2'de öngörülen sürenin başlamadığı ve ihtiyati hacizlerin ayakta kaldığı-
İİK. mad. 257/2 uyarınca, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, kaçması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinin vadesi gelmemiş borçlar yönünden aranan bir şart olarak düzenlenmiş olduğu- İhtiyati hacze dayanak çekte, borcun muaccel hale gelmiş olduğu anlaşıldığından, mahkemece, ihtiyati haczin dayandığı sebeplerin İİK. mad. 257/1 uyarınca değerlendirilmesi gerektiği-
İİK. mad. 45/2 ve 167 gereğince, rehinle temin edilmiş olsa bile alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede dayalı ise, alacaklının bu senetlere istinaden takip yapmasına engel bir durum olmadığı- İhtiyati haciz talebinin dayanağı emre muharrer senet olup, mahkemece borçlu yönünden de ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, alacağın rehinle teminat altına alındığından söz edilerek red kararı verilmesinin isabetsiz olduğu-