İhtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması gerektiği, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerektiği- İhtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerektiği- Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olması gerektiği- Davacı talebinin taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik olduğu, İİK.'in 257 ve devamı maddeleri ile İİK.'in 281. maddesindeki şartların oluştuğu anlaşıldığından; davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İİK 281/2'de (tasarrufun iptali davalarında) düzenlenen ihtiyati haczin HMK 389 vd'nda düzenlenen ihtiyati tedbir niteliğinde olmadığı, İİK 257 vd.'nda düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğu ve iptal davasını kazanan davacı alacaklının  ihtiyati haczin dayanağı olan iptale ilişkin ilamı bir aylık süre içinde, icra dairesine ibraz etmesinin zorunluluğu bulunmadığı ve İİK 264/3 hükmü burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşeceğinden, ihtiyati haciz kararının, asıl icra dosyasından infazı gerektiği- İptal davasında İİK 281/2 uyarınca verilen ihtiyati haciz kararı icra takip dosyasında infaz edilse de, şikayetçi üçüncü kişinin borçlu sıfatının bulunmadığı ve hakkında herhangi bir icra takibinin başlatılmadığı, sadece hakkında, tasarrufun iptali davasının yargılaması sırasında verilen ihtiyati haciz kararı infaz edildiğinden, İİK 266'nın uygulanma imkanının bulunmadığı- Şikayetçi üçüncü kişinin, iptal davası nedeniyle İİK 281/2 uyarınca mal varlığı üzerinde tatbik edilen ihtiyati hacizlerin banka teminat mektubu karşılığında kaldırılması isteminin, tasarrufun iptali davasının yargılamasında görevli olan ve ihtiyati haciz kararını veren asliye hukuk mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği-
Faturaların niteliği gereği her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilecek belgelerden olduğu, dolayısıyla fatura konusu para alacağı yönünden tek başına yaklaşık ispata yeterli olmadıklarından söz konusu ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiği-
İhtiyati hacze itiraz eden "fatura alacağının yargılamayı gerektirdiğini, malların teslim edildiğini, bir kısım malların bedelinin ödendiğini, diğer mallarla ilgili ayıp iddiasında bulunduklarını" belirtmiş olup, davalının malların teslimini yaklaşık olarak gösteren ve haciz kararına dayanak yapılan belgelere karşı herhangi bir itiraz ileri sürmemesi, davalının ileri sürdüğü ayıp iddiasının yargılamaya muhtaç olması ve fatura konusu malların teslim edilmiş olması karşısında, ihtiyati haciz şartlarının mevcut olduğu-
Kaçak elektrik kullanımına ilişkin fatura bedelinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talepli davada; ihtiyati hacze konu alacağın tek taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kaynaklandığı, dolayısıyla fatura konusu para alacağı yönünden tek başına yaklaşık ispata yeterli olmadıklarından söz konusu ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiği-
Alacaklının tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturanın tek başına alacağın varlığı için "yaklaşık ispat"ı oluşturmadığından ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı-
TBK 19'e dayalı iptal davasında, harcı yatırılarak dava konusu edilmeyen davalının nam-ı müstear yoluyla edinmiş olduğu tüm malvarlığı (menkul, gayrimenkul ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklar) üzerine ihtiyati haciz konulmasının mümkün olmadığı- Zaten hacizli olup istihkak davasında konu edilen mallara yeniden ihtiyati haciz konulmasında hukuki yararın da bulunmadığı-
Dosya içeriğine göre; davacı talebinin taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik olduğu, çoğun içinde az da vardır kuralı gereği ihtiyati tedbir talebi içinde ihtiyati haciz talebi de olduğu ve İİK'nun 257 ve devamı maddeleri ile İİK'nun 281. maddesindeki şartların oluştuğu anlaşıldığından; Davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda; davanın TBK 19. maddesinden kaynaklı tasarrufun iptali davası olduğu da gözetilerek, dava konusu  taşınmazlar üzerine,  teminat ile konulan ihtiyati haczin dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun olduğu-
Türk Borçlar Kanunun 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkin davada, davacının, davalı S. E.'den alacağının ve alacak miktarının belli olmadığı, yargılamayı gerektirdiği, İİK'nun 257. vd. maddelerinde belirtilen ihtiyati haciz  şartlarının oluşmadığı, ilk derece mahkemesince itirazın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-