İcra takibinin, lehtarın veya ondan sonraki cirantanın cirosu ile çeki/senedi elinde bulunduran kişi (hamil) tarafından, keşideci veya çeki/senedi kendisine ciro etmemiş olan ciranta hakkında yapılmış olması halinde, hamil –çek/senet huzurunda imzalanmamış (ciro edilmemiş) olduğundan- imzanın keşideciye (cirantaya) ait olup olmadığını bilemeyeceğinden, imzanın borçluya ait olmaması (olmadığının saptanması) halinde, alacaklı (hamil) aleyhine tazminata/para cezasına hükmedilemeyeceği-
Borçlunun imzaya itirazının kabul edilmesi halinde İİK.nun 170/III maddesi gereğince “takibin durması” yerine “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-
Senedi/çeki takibe koyan hamilin, kendisinden önceki ciro imzasının borçluya (cirantaya) ait olup olmadığını bilebilecek konumda olduğundan, ciro imzasının cirantaya ait olmadığının belirlenmesi halinde alacaklının ağır kusurlu sayılacağı ve “imza itirazının kabulüne” karar veren icra mahkemesince alacaklı aleyhine inkar tazminatına ve para cezasına da hükmedileceği-
“İmza itirazı”nın kanun gereği mutlaka duruşmalı olarak incelenmesi gerekeceğinden, tarafların duruşmaya gitmemeleri halinde HMK.’nun 150. maddesi uyarınca “davanın müracaata bırakılması” gerekeceği-
Borçlunun, işlemden kaldırılmış olan (HMK. m. 150) dosyanın yenilenmesini üç aylık sürenin son günü talep etmiş olması halinde “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilemeyeceği-
İcra mahkemesince, senet üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın C.Savcılığınca alınan rapora itibar edilerek “imzanın borçluya ait olmadığı” sonucuna varılmış olduğundan, ayrıca alacaklı aleyhine “tazminat” ve “para cezası”na hükmedilemeyeceği-
İmza itirazı üzerine icra mahkemesince herhangi bir “imza incelemesi” yaptırılmadan sonuca gidilmesi halinde borçlunun inkar tazminatı ve para cezası ile sorumlu tutulamayacağı-