İcra takibinin, lehtarın veya ondan sonraki cirantanın cirosu ile çeki/senedi elinde bulunduran kişi (hamil) tarafından, keşideci veya çeki/senedi kendisine ciro etmemiş olan ciranta hakkında yapılmış olması halinde, hamil –çek/senet huzurunda imzalanmamış (ciro edilmemiş) olduğundan- imzanın keşideciye (cirantaya) ait olup olmadığını bilemeyeceğinden, imzanın borçluya ait olmaması (olmadığının saptanması) halinde, alacaklı (hamil) aleyhine tazminata/para cezasına hükmedilemeyeceği-
Takip dayanağı senetteki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik yöntemlerle yapılması, sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının dayanakları gösterilerek denetime elverişli bir raporla ortaya konulması gerekeceği, bu şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, mahkeme hakimince kendi gözlemine göre sonuca gidilemeyeceği, mukayeseye esas alınan belgelerin fotokopi olmamasına özen gösterilmesi gerekeceği (belge asılları üzerinde inceleme yaptırılması gerekeceği), senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfetinin senedi elinde bulunduran ve takibe koyan alacaklıya ait olduğu, imza incelemesi konusunda Adli Tıp Kurumu’nun son makam olmadığı, ispat yükünün alacaklıya ait olduğu-
İmza inkarı üzerine başvurulan ve kendi içinde çelişki içeren bilirkişi raporunun öncelikle aynı bilirkişiden ek rapor alınarak açıklattırılması, gerektiğinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
“Takip konusu senetteki/çekteki imzanın borçluya ait olduğu”nun takibe başlayan ve bunu iddia eden alacaklı tarafından ispat edilmesi gerekeceği; icra mahkemesince alınan bilirkişi raporundaki belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması (ve borçlunun bu konudaki itirazının kabul edilerek, takibin durdurulması) gerekeceği-
Borca itirazın reddi (ve kabulü) halinde, ”asıl alacak” yerine, fer’i alacakları da kapsayacak şekilde, takip konusu alacak üzerinden tazminata (ve para cezasına) hükmedilemeyeceği-
İİK.170/IV uyarınca “imza itirazının kabulüne” karar verilen durumlarda yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda “senetteki imzanın borçlunun elinin ürünü olup olmadığının kesin biçimde saptanamamış olması halinde” icra mahkemesince –kötü niyeti veya ağır kusuru saptanamayan- alacaklı aleyhine ayrıca tazminata ve para cezasına hükmedilemeyeceği-
Bir kambiyo senedinde muteber olmayan imzaların bulunmasının, diğer imzaların sıhhatine etkili olmayacağı-