“Bonodaki imzaların borçlu eli ürünü olduğunu” kontrol etmeden ya da imzaların huzurda atılmasını sağlamadan bonoyu kabul eden alacaklı, imza itirazı kabul edilen kişiye karşı başlattığı takipte ağır kusurlu sayılmalı, mahkemece borçlu yararına takip konusu asıl alacağın yüzde yirmi nispetinde icra inkar tazminatına hükmedilmelidir-
İmzaların incelenmesinde alınan raporlarda çelişki olması durumunda, biri diğerine tercih edilmeyip raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden ve ehil kişilerden oluşacak bir kuruldan mütalâa alınıp oluşacak sonuca göre karar gerekeceği, fotokopilerin incelemeye esas alınamayacağı-
Takip dayanağı kambiyo senedinden dolayı alacaklı hakkında ceza mahkemesinde resmi evrakta sahtecilik suçundan dolayı kamu davasının açılmış olması halinde, bu davanın sonucunun icra mahkemesince "bekletici mesele" yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerine dayalı takiplerde; senetteki imzasını inkar etmiş olan borçlunun atılış tarihi itibariyle inkar edilen imzası ile yakın takipte atılmış uygulamaya elverişli imzalarının temin edilerek, bunlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği; imza incelemesinin fotokopi üzerinde değil, senet asılları üzerinde yaptırılması gerekeceği; “imzanın borçluya ait olduğunu” kanıtlama külfetinin alacaklıya ait olduğu-
Hakkında takip yapılanın, “senedi zoraki şekilde karalama şeklinde imzaladığı” iddiası vârit olsa bile, senedin arkasında ciranta olarak da imzası bulunduğundan, ciro imzası ile sorumlu olacağından, itirazın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İmza incelemesinde öncelikle senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin, borçlunun uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgelerin, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişice mukayeseye esas alınması gerekeceği- Fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılamayacağı-
Miras bırakanın borcu nedeniyle mirasçılara karşı yapılan kambiyo senetlerine mahsus takipte, mirasçılardan birinin imza itirazında bulunması halinde, bu itirazın bütün mirasçılar bakımından sonuç doğuracağı-
“İmzaların istiklali” prensibi dikkate alındığında, kendi imzasını inkar etmeyen keşideci ve lehtar borçluların, senetteki imzalarından dolayı borçtan sorumlu olacakları-
Takip dayanağı senetteki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik yöntemlerle yapılması, sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının dayanakları gösterilerek denetime elverişli bir raporla ortaya konulması gerekeceği, bu şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, mahkeme hakimince kendi gözlemine göre sonuca gidilemeyeceği, mukayeseye esas alınan belgelerin fotokopi olmamasına özen gösterilmesi gerekeceği (belge asılları üzerinde inceleme yaptırılması gerekeceği), senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfetinin senedi elinde bulunduran ve takibe koyan alacaklıya ait olduğu, imza incelemesi konusunda Adli Tıp Kurumu’nun son makam olmadığı, ispat yükünün alacaklıya ait olduğu-
Borcun kabul edilmesinin, imza itirazından vazgeçme anlamına gelmeyeceği -İmza itirazı reddedilen borçlunun, ”inkar tazminatı” ve “para cezası”na mahkum edilebilmesi için, mahkemece imza üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olması gerektiği-