Bilirkişi incelemesine esas alınacak örnekler yasa maddeleri dikkate alınarak toplanmış ve bunlara göre de kanaat oluşturan rapor düzenlenmiş ve imzanın borçlu eli ürünü olmadığı saptanmış iken, imza itirazı yapılmaksızın kesinleşen dosyanın konusu olan çekteki imzanın yasa maddelerine göre medarı tatbik imza olarak kabulü mümkün bulunmadığından bu çekteki imzaya itibar edilerek hüküm kurulamayacağı-
Birbirini teyit eden ilk üç bilirkişi raporundan sonra, bu raporlara aykırı düşünceleri ve sonuçları ihtiva eden dördüncü bilirkişi raporunun alınmasıyla, bilirkişi raporları arasında çelişki yaratılmış olduğundan; son bilirkişi raporu ile ilk üç bilirkişi raporları arasında içerikleri ve sonuçları itibariyle aykırılık bulunduğuna göre, somut olayın özelliği itibariyle, davalı yanın son rapora itirazı da göz önünde tutularak, yeniden seçilecek bilirkişiler eliyle inceleme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
İcra mahkemesince, imza itirazında bulunmuş olan borçlu şirketin yetkililerinin keşide tarihi itibariyle kimler olduğunun ticaret sicilinden araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı senetteki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik yöntemlerle yapılması, sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının dayanakları gösterilerek denetime elverişli bir raporla ortaya konulması gerekeceği, bu şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, mahkeme hakimince kendi gözlemine göre sonuca gidilemeyeceği, mukayeseye esas alınan belgelerin fotokopi olmamasına özen gösterilmesi gerekeceği (belge asılları üzerinde inceleme yaptırılması gerekeceği), senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfetinin senedi elinde bulunduran ve takibe koyan alacaklıya ait olduğu, imza incelemesi konusunda Adli Tıp Kurumu’nun son makam olmadığı, ispat yükünün alacaklıya ait olduğu-
“İmza” konusunda bilirkişilerce verilen raporlar arasında çelişki bulunması halinde, yeni bir –üç kişilik- bilirkişi heyeti vasıtasıyla mevcut çelişki giderilmeden karar verilemeyeceği- Borçlu imzasının borçlanma iradesi olmaksızın atıldığı, sonradan bono haline dönüştürüldüğünün saptanması halinde, takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-