Kayyımlık kararının kaldırılması ile taşınmazın davacı idarenin temsil ettiği Vakıf adına tescili davasında; herşeyden önce dava konusu gayrimenkulün maliklerinin kimliği tesbit edilmesi, kadastro tesbit tutanakları celp edilmesi, kadastrodan önce tapulu ise bu tapu kayıtları getirtilip tapu maliklerinin nüfus sicilinde kayıtlı oldukları yerler belirlenip nüfus idaresinden ölmüş olup olmadıkarı ve mirasçıları bulunup bulunmadığı araştırılması ve gerekirse davacıya Medeni Kanunun 32 ve müteakip maddeleri uyarınca işlem yapması için yetki ve mehil verilmesi gerekeceği–
Mahalli mahkemelerden devredilen dosyalarda kadastro hakiminin resen gerçek hak sahipleri adına tescile karar vermekle yükümlü olacağı, resen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderlerin ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazinece karşılanması gerekirken bu konuda davacıya önel verilmesinin doğru olmayacağı-
Kural olarak bir davada kâl istemi de bulunması halinde, kâl’i istenen binanın dayandığı taşınmaz malda paydaş olanların tümüne davanın ikame edilmesi gerekeceği, diğer bir anlatımla taşınmazdaki paydaşların eksiksiz olarak hasım gösterilmesi zorunluluğunun olduğu-
Mülkiyeti mutasarrıflarına geçmiş olan gayrimenkullerde maliklerin Hazine’den başka varis bırakmadan ölümleri halinde, mülkiyetin mahlulen vakfına rücu edeceği, dava konusu 8/80 payın önceki malikinin davacı idare tarafından temsil olunan icareli veya mukataalı vakıf olduğunun ve malikinin Hazineden başka varis bırakmadan öldüğünün belirlenmesi halinde, tapu kaydının vakfa intikaline karar verilmesinin gerekeceği, davacının, bu iddiayı her türlü delil ile isbat edebileceği, davacı İdare’nin kendi birimlerine yaptırdığı tahkikat sonunda oluşturduğu “mahluliyet kararları”nın bu davalarda aksi isbat edilinceye kadar geçerli bir delil niteliğinde olacağı, ancak davanın dayanağı mahlul kararının iptali için, davalı kayyım tarafından idari yargıda açılan iptal davasında Danıştay’a açılan davanın sonucunun beklenmesi alınacak karara göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kaydın evrak müsbitesi arasında haritası bulunduğuna göre, kayıt kapsamının harita, plan ve krokiye değer verilerek belirlenmesinin gerekeceği, Kadastro Kanununa göre, orman dışına çıkarılan alanlarda toprak tevzi yoluyla verilen yerlerin başka bir koşul aramadan hak sahipleri adına tesbit ve tescil edileceği öngörüldüğünden, tapu kaydına değer verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın davacının mirasbırakan babasına satılıp devredildiği, miras ve taksimle davacıya geçtiği, davacı, mirasbırakanı ve satıcısının tespit tarihine kadar yirmi yıldan fazla süre ile yasada belirtilen koşullar altında dava konusu parsele zilyet olduklarının ve kazanma koşullarının oluştuğunun toplanan deliller ve yapılan inceleme ile belirlendiği, kazanma koşullarının oluşmasından sonra satıcı veya başkası adına Hazinece işgal tazminatı tahakkuk ettirilmesinin veya bu kişiler tarafından yapılan ödemelerin davacı aleyhine değerlendirilemeyeceği-
Tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan Kadastro Kanunu 45'inci maddesinin ilgili fıkraları Anayasa Mahkemesi kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğunun düşünülmesi; toprak yapısının, bitki örtüsü ve çevresinin incelenmesi, çekişmeli taşınmazın memleket haritasına göre konumu saptanıp, bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren kroki düzenlettirilip, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
«Dava konusu taşınmazın kamuya ait yer olmadığının tesbiti ile elatmanın önlenmesine karar verilmesi» istemiyle açılan davaya, adlî yargı yerinde bakılacağı–
Gecekondunun önlenmesine ilişkin yasa uyarınca tahsis edilen taşınmazlarda ölüm dışındaki durumlarda on yıl süreyle ortaklığın giderilmesinin istenemeyeceği-
Şuf’a hakkının, paydaşlar arasında yapılan satışlarda kullanılamayacağı-