Yüklenicinin sözleşme uyarınca kendisine isabet eden bağımsız bölümlerin adına tescilini isteyebilmesi için, imar mevzuatına ve söz-leşmeye uygun şekilde binayı tamamlaması gerektiği, mahkemece gerek- li yıkım veya tadilatın yapılabilmesi için yükleniciye icrada infazı kâbil nitelikte izin ve yetki verilip, inşaatın iskan raporu alınmaya hazır hale getirilmesinden sonra yüklenici adına tescile karar verilmesi gerekeceği -
Kaçak ve yitik kişilerden kalan taşınmazların zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmayacağı-
A. mera olan yerlerin zilyetlikle edinilmesinin mümkün olmayacağı-
Kesin hüküm karşısında artık kayıt kapsamının tartışılmasının mümkün olmayacağı-
Kadastro Kanununun 12. maddesinde yer alan on yıllık süre hak düşürücü süre olup hakim tarafından kendiliğinden gözönünde tutulacağı-
Vergi kaydı başlı başına mülkiyet belgesi niteliğinde olmadığı gibi herhangi bir şekilde yapılan taksimin de delili olamayacağı- Vergi kaydına dayanılarak ileri sürülen zilyetliğin, mülkiyet ve taksim iddialarının tanıkla ispatının gerekeceği-
Kadastroca tesbit dışı bırakılmış bir yerin MK.’nun 713/I ve 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri uyarınca tapuya tescili için, tesbit dışı bırakma işleminin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar, 20 yıldan fazla süre ile, yasada belirtilen koşullar altında bu yere tasarruf edilmiş olması gerektiği-
Şuf’a payın üçüncü bir kişiye satılması durumunda, davacı paydaşın “tapuda gösterilen bedelin gerçek olmadığını” her türlü delille ispat edebileceği, keşfin tek başına yeterli delil sayılmayacağı-
Davacı vakıflar genel müdürlüğünün dayandığı kanuni sultan süleyman vakfı akara ait vakıf niteliğinde olup, bu nitelikteki vakıflar zemini kapsamazlar ve zilyetlikle iktisapları mümkün olduğundan davacı yararına taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmiş olduğu-
Sulh Mahkemesinin görevi içinde bulunan bir davaya asliye mahkemesince bakılmış ve esas hakkında da karar verilmiş ise artık bu karar görevsizlik nedeni ile temyiz edilemez, bu yasal kuralın uygulanabilmesi için, hükmün hem yargılama; hem de temyiz aşamasında taraflarca hiçbir şekilde görevsizlik itirazı yapılmadan verilmiş olmasının gerekeceği-