Yasal önalım hakkının kullanılması ile ilgili hak düşürücü sürenin satışın hak sahibine noter aracılığı ile bildirildiği tarihte başlayacağı; öğrenme tarihinin esas alınamayacağı-
Çiftlik tapularının Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Daire Başkanlığından istenmesinin ve değişir sınırlı tapu kaydı kapsamının yüzölçümüne değer verilerek belirlenmesinin gerekeceği-
Kararda ada numarası yanlış yazılmış ise, tavzih istemi üzerine düzeltilmesinin gerekeceği-
Kayden davacıya ait olan bağımsız bölümün, 26.05.1997 tarihli gayrimenkul satış şartnamesi uyarınca davalı İ.’e tahsis edilmesinden sonra, davalının şartnameye aykırı davranışı nedeniyle davacı bankanın tahsisi geri aldığı anlaşıldığına göre; davalı İ.’nin çekişmeli yerden elatmanın önlenmesine karar verilmesi ve ecrimisile hükmedilmesi doğrudur; ancak, diğer davalı N. Tarafından, davalı İ. Kiracısı olduğuna ilişkin bir belge dosyaya ibraz edilmediğinden; adı geçen davalı yönünden de elatmanın önlenmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Zilyetlik, mirasçılar arasında paylaşımın varlığının karinesi olarak değerlendirilemeyeceğinden, tespitin iptaliyle taşınmazların iştirak halinde mülkiyet şeklinde payları oranında mirasçılar adlarına tesciline karar verilmesinin gerekeceği-
Bir çalışma alanında orman belirleme işi; ister orman kadastro ekiplerince, isterse arazi kadastro ekiplerince yapılsın, orman kadastro işlemlerinin ikmal edilmiş sayılacağı-
3533 sayılı Kanunun 4.maddesinde yer alan “uyuşmazlık gayrimenkule ilişkinse o gayrimenkulun bulunduğu yerin” ibaresi, 3.7.2003 tarihli ve 4916 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle, “taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin” olarak değiştirilmiş olduğundan, davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılıp sonuçlandırılmasının gerekeceği-
Satış yoluyla paylaştırılması istenilen taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parça bulunuyorsa ve bunların da bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin olarak tapu da şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve bütünleyici parça ana taşınmazın değerinde bir artış öngörüyorsa o takdirde oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekli olup oran kurulurken arzın ve bütünleyici parçaların değeri ayrı ayrı belirlenir, bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır, bulunan bu toplam değerin yüzde ne kadarının arza, ne kadarının bütünleyici parçaya isabet ettiği hesap edilir ve satış sırasında elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu esaslara göre yapılarak bütünleyici parçalara isabet eden kısmın sadece bütünleyici parça sahiplerine, arza isabet eden kısmında payları oranında tüm paydaşlara verilmesinin gerekeceği-
Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir; ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesinin mümkün olabileceği-
Davalılar taşınmaz üzerine ev inşa etmeleri ve ağaç dikmiş olmaları, uzun süreli ve eylemli olarak taşınmazı kullanmaları, onların malik sıfatıyla taşınmaza zilyetlik ettiklerinin karinesini oluşturmaktadır; bu karinenin aksini ispat yükümlülüğü de davacı tarafa ait olup tutanağın aksi kanıtlanamadığından zilyetlikle iktisap şartlarının davalılar yararına gerçekleşmiş olduğu-