Çekişmeli taşınmazın tapulama sınırı dışında kaldığından tesbiti yapılamayan yerlerden mi, yoksa tapulamaya konu arazi içinde kalmasına rağmen ilgi teknisyence hukuki niteliğinin belirlenip tesbit dışı bırakılması gereken yerlerden mi olduğunun anlaşılmasından sonra hukuksal çözümlemeye gidilmesinin gerektiği-
Tapulamaca, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği esas alınmak suretiyle davalı adına tesbit edilen dava konusu 850 m2 yüzölçümündeki tarla nitelikli taşınmazın, orman sayılan yerlerden olmadığı uzman bilirkişi aracılığı ile yapılan uygulama ve keşif sonucu kesin olarak saptandığı gibi Özel Daire ile mahkeme arasında da bu konuda bir görüş aykırılığının bulunmadığı-
Bir sözleşmenin karşılıklı edimleri arasında açık ve aşırı fark bulunmasının, gabinin tüm koşullarıyla oluştuğunun kabulü için yeterli olmadığı, buna ilaveten 21. maddede sayılan ve subjektif öğe olarak nitelendirilen hallerden biri ile karşı karşıya bulunan kişinin durumundan bilerek yararlanma olgusunun da gerçekleşmesinin gerekeceği-
Davada her bir davalının elinde bulundurduğu kısmın ve varsa üzerindeki muhdesatın niteliğine göre MK.nun 648. ve 649. maddeleri hükümleri çerçevesinde yıkım isteği ile ilgili değerlendirmeye gidilmesinin ve ecrimisil isteğinin de buna göre hesaplanmasının gerektiği-
“Zorunlu geçit hakkı tanınması”na ilişkin davalarda, en uygun ve ekonomik olan güzergâhın tercih edilmesi (en kısa değil malikine «da-valıya» en az zarar verecek olan yolun belirlenmesi) gerekeceği-
Düzenlendiği tarihte geçerli olan ancak temlik yasağı nedeniyle ifa olanağı bulunmayan sözleşmenin, bu yasağın kalkması nedeniyle yerine getirilme imkanı doğmuşken, satış konusunda ayrıca kendisine yetki verilmiş olan davalının sözleşmenin yerine getirilmesine engel olmak üzere bu yerleri kayden kendi adına temellük etmesinin en azından kötüniyetli davranışın bir türü olan çelişkili davranış yasağına gireceği, böyle bir davranış sonucu davalı yararına doğan fiili durum için yasal himayeden söz edilemeyeceği-
Köy boşluğu niteliğindeki taşınmazlar temelde hazineye ait olup kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap edilmelerinin mümkün olduğu, çekişmeli taşınmazın belirtilen hukuksal niteliği itibarıyla köy tüzel kişiliğince satışının, zilyetliğe dayalı tescil isteğine ilişkin temyiz konusu davada köyün satış yetkisi bulunmadığından sonuca etkili olmayacağı-
Özel suyun varlığından söz edebilmek için tapulu araziden çıkmasının, miktarı itibariyle, üzerinde çıktığı taşınmazın sınırlarından taşmamasının ve M.K. 679. maddesinde öngörülen koşulları taşımasının gerektiği-
Kavak ağacının, daimi niteliği bulunmayan, belirli bir yaşa geldiğinde kesilip kullanıldığı için ekonomik değeri olan bir ağaç türü olduğundan üzerinde bulunduğu arzın mütemmim cüzü olmayıp menkul mal hükmünde olduğu-