Davacı baba ile küçük arasında gece de kalacak şekilde ve yılın belirli günlerinde kişisel ilişki kurulması gerekeceği-
Kişisel ilişkinin değiştirilmesine dair talebinin kabulüne karar verilen, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, davacı (kadın) yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarı az olduğundan, daha uygun miktarda bir tazminata hükmedilmesi gerekeceği- Müşterek çocuklarla anne arasında kişisel ilişki düzenlenirken, çocukların üstün yararı yanında annelik duygularının da dikkate alınması gerektiği-
Mahkemece davacı tarafından davalıya banka aracılığıyla yapılan nafaka ödemelerine ilişkin evrakların celbedilmesinden sonra, önceki bilirkişi dışında bir bilirkişi görevlendirilerek, davacının davalıya her yıl ÜFE oranında ödemesi gereken nafaka miktarlarının belirlenmesi ve davalının dava tarihine kadar davacıdan, birikmiş nafaka borcu da dahil, ne kadar nafaka alacağı bulunduğunun tespit edilmesi, davacının hem bankaya yapmış olduğu, hem de icra dosyasına yapmış olduğu ödemelerin tarihleri ve miktarlarıyla belirlenmesi, davalının toplam nafaka alacağının tespitinden ve davacı tarafından yapılan toplam nafaka ödemelerin tespitinden sonra, davacının davalıya fazla nafaka ödemesi yapıp yapmadığının belirlenerek hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekeceği-
Boşanma kararının tebliği üzerine bu kararda yer alan kişisel ilişkiye dair düzenlemeyi davacının temyiz etmesi mümkün olup, temyiz itirazı olarak ileri sürülmesi ve incelenmesi mümkün olan bir husus için ayrı bir dava açılamayacağı-
Organik olmayan psikotik bozukluk teşhisi konulan anneye kişisel ilişki kurma hakkı tanınmasının çocukların huzuru bakımından ciddi bir risk oluşturup oluşturmayacağı ve bu hakkın amacına aykırı olarak kullanılıp kullanılmayacağı konusunda, çocukların yüksek yararları gözetilerek, anne ve çocuklarla görüşme suretiyle uzmandan rapor alınması gerekeceği-
Davacı (kadın) ön inceleme duruşmasında ''tazminat talebim yoktur'' demek suretiyle tazminat talebinden feragat ettiğinden, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu-
Takibe konu ilamdaki alacaklı çocuk yönünden hükmedilen nafaka, ergin olduğu tarihte, alacaklı kadın yönünden hükmedilen nafaka ise boşanma ilamının kesinleştiği tarihinte kendiliğinden sona ereceği gibi alacaklı kadın ve müşterek çocuk yararına daha önceki bağımsız nafaka davasıyla hükmedilen nafakaların da tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde talep edilmesinin gerekeceği-
Taraflar arasında görülen boşanma davası sonunda, müşterek çocuklarından birinin velayetinin anneye, diğerinin velayeti ise babaya verilerek kardeşlerin birbirlerini göremeyecekleri şekilde, anne-babayla çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlenmesinin doğru olmayacağı-