Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere iştirak nafakası takdiri gerekirken, karar tarihinden geçerli olmak üzere iştirak nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Davacıların Z. Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde öğrenci olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu, davacıların üniversitede öğrenim gördüğü nazara alındığında hükmedilen nafaka miktarı az olup, Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olmayacağı-
Velayet hakkı kendisinde bulunan eşin velayet hakkını kullanmasının doğal sonucu olarak ortak çocuğu yurt dışına çıkarmasının boşandığı eşinin muvafakatına bağlı bulunmadığı-
Müşterek çocuklar için, yurtta kaldıkları süre hariç olmak üzere fiilen davacı anne yanında kaldıkları süre yönünden tedbir nafakasına karar verilmesinin gerektiği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre müşterek çocuklar 07.06.1997 doğumlu S. ve 01.11.2000 doğumlu M. yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakasının çok olduğu, mahkemece MK. mad. 4'teki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesinin gerektiği- 
İştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınmasının zorunlu olduğu-
Aylık sabit geliri tespit edilmeden, üzerine kayıtlı taşınır, taşınmaz bilgileri sorgulanmadan ve ekonomik ve sosyal durumuna ilişkin başkaca araştırma yapılmadan, duruşma açılmaksızın ön inceleme tutanağı ile iştirak nafakası miktarının belirlenmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece; çocuğun ihtiyaçları gözetilerek, davalı babanın geliri ile orantılı, TMK. 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun iştirak nafakası takdiri gerekeceği-
Boşanma sırasında müşterek çocuk için toptan ödeme yapılmış olmasının davalıyı iştirak nafakası yükümlülüğünden kurtarmayacağı ancak; hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde boşanma sırasında yapılan toptan ödemenin dikkate alınması gerekeceği-
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her davanın açıldığı tarihe göre değerlendirilmesi gerektiği; önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 14 yıldan fazla süre geçmiş olup, bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocukların yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmış olacağından; tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu- Hükmedilen nafakanın yıllık artış oranına ilişkin; "ÜFE" oranında artışına hükmedilmesi gerekirken "tefe-tüfe ortalamasında" artırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Tarafların boşanmalarına esas yabancı mahkeme ilamında sadece tarafların boşanmalarına karar verilmiş, müşterek çocuklarla ilgili velayet düzenlemesi yapılmamış olup, mahkemece, velayetle ilgili bir düzenleme olmadan müşterek çocuklar yararına davacı lehine iştirak nafakası hükmedilmesinin doğru olmadığı-