SGK'nın prim alacakları yönünden 5510 s. K. mad. 88/20'ye dayalı olarak şirket yöneticisi ve kanuni temsilcisi hakkında "doğrudan" takip yapabileceği- Vergi daireleri yönünden ise 6183 s. K. mad. 35 ve mükerrer mad. 35 ile VUK. mad. 10'da belirtilen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin, her bir kamu alacaklısının bedeli paylaşıma konu taşınmaza haciz uygulatma yetkisine haiz olup olmadığının ve haciz yetkisine sahip olan idarelerin, satış tarihi itibariyle sıra cetvelinde esas alınması gereken alacak miktarlarının tespiti amacıyla bilirkişiden rapor alınması gerektiği- Hükmün gerekçesinde, yeni sıra cetvelinin hangi esaslara göre düzenleneceğinin, alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğinin saptanması gerektiği-
Sıra cetveline itiraz davası açılması nedeniyle kendisine ayrılan bedel geç ödenen alacaklının (sıra cetveline itiraz eden alacaklıdan) tazminat isteminde bulunamayacağı (ve payını almak adına sunduğu teminat mektubu için ödediği komisyon ücretini talep edemeyeceği)-
Sıra cetveline itiraz davalarında, itirazın kapsamı yalnızca alacağına itiraz edilen alacaklının sıra cetveline giren alacak miktarı ile sınırlıdır. Bu durumda mahkemece, davacının hükmü temyiz etmemesine dayalı olarak davalı yararına oluşan usuli müktesap haklar da dikkate alınarak, davalının 5 ayrı haciz bildirimine dayalı alacaklarının hangilerine sıra cetvelinde yer verilmiş olduğu ve yer verilenlerden zamanaşımına uğramış haczi bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet olunanın haciz müzekkeresi gönderdiği tarihte, vekalet ücreti, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapan alacaklı bankaya ait olup bankanın vekili ile arasındaki vekalet ücreti iç ilişkiyi ilgilendirdiğinden, ortada geçerli bir haciz bulunmadığı ve bu durumda, vekalet ücreti için sıra cetvelinde pay ayrılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İİK'nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğünce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceğinin belirtilmiş olduğu- Maddeye göre haciz sıra cetvelinin düzenlenebilmesi için satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmemesi gerektiği- Bu madde uyarınca düzenlenen bir sıra cetvelinde, hacizlere ilişkin takip dosyası (takip tarihi, haciz tarihi, alacak miktarı gibi) bilgilerine, ipotek veya hapis hakları varsa bu hakların tesis edildiği tarihlere ve dayanak bilgilerine yer verilmesi gerektiği- Somut olayda, icra dosyasına intikal etmiş bir para bulunmadığı; İİK'nın 83/2. madde hükmüne göre, maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunlar İcra Müdürlüğünce sıraya konacağı ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemeyeceği- Açıklanan bu durum karşısında, İcra Müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK'nın 355. madde hükmü uyarınca bildirilmesi üzerine borçlunun görev yaptığı kurumca bu madde hükmüne uygun düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği-
Üst yapı hakkına ait olduğu iddia edilen paylaşıma konu bedele ilişkin yapılan sıra cetveli şikayetinde, mahkemece öncelikle sıra cetvelinde paylaşıma konu bedelin niteliği konusundaki ihtilafın çözümü gerektiği- Bedel, borçlu ile dava dış firma arasındaki devir sözleşmesine ilişkin bedelin bakiyesi niteliğinde değilse, şikayet olunanın önceki tarihli haciz müzekkeresine değer atfedilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği- Paylaşıma konu bedelin devir bedeli olduğunun tespit edilmesi halinde ise; şikayet olunan tarafından devir işlemi nedeniyle "tasarrufun iptali davası" açıldığı öne sürüldüğünden ve tasarrufun iptali davasının şikayet olunan lehine sonuçlanması halinde her halükarda bedelden evvela şikayet olunan tatmin edileceğinden, bu halde şikayetin reddi, ancak şikayet olunan tarafından açılmış olan tasarrufun iptali davasının reddedilmesi ve paylaşıma konu bedellin ise yine de devir bedelinin bakiyesi olduğunun anlaşılması halinde ise, mahkemece borçlu tarafından şikayetçi aleyhine müzekkerelerin iptali talepli açılan ve derdest olduğu anlaşılan davanın sonucunun beklenmesi gerektiği-
Son 1 yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacaklarının sıra cetvelinin 1. sırasında yer alması gerektiği, son 1 yıl içinde tahakkuk etmiş olan nafaka alacağının ferileriyle birlikte sıra cetvelinin 1. sırasında öncelikle şikayetçiye ödenmesi gerektiği, 6183 s. K. mad. 21 gereğince şikayet olunan hacze iştirak ettiğinden bakiye miktarın garameten paylaştırılması gerektiği-
TBK'nin 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amacın borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamak olduğu- İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davalarının borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açıldığı, oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçladığı- Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişilerin tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilecekleri-
Düzenlenen sıra cetvelinde davacının 11. sırada yer aldığı, 3. sırada yer alan davalının ise gerçekten borçludan bir alacağı olmadığı ve bono ile muvazaalı takip başlattığından sıra cetvelinin iptali gerekeceği-
Sonradan doğacak bir borç için önceden muvazaa yapılamayacağı, bu nedenle alacağı dava ettiği takipten sonra doğan bir alacaklının önceden yapılan takip nedeniyle dava açmasının mümkün olmadığı-