Tasarrufun iptali davasında taşınmazın tapu kaydına "ihtiyati tedbir" şerhi konulması halinde, tasarrufun iptali davasının kabul edildiği tarihin "kesin haciz tarihi" olarak kabul edilemeyeceği- Sıra cetvelinde alacaklıların tapu kaydındaki hacizlerinin ayakta olup olmadıklarının incelenmesi gerektiği- 1 yıllık sürede satış avansı yatırılmaması halinde haczin düşeceği-
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki ve duruşmadaki beyanlarından davasının sıra cetvelinin iptaline ilişkin olduğu, davacının, alacağın esasına ilişkin itirazda bulunmadığının anlaşıldığı- Bu nedenle uyuşmazlığın, icra hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekeceği-
MTV alacağının yediemin ücretinden önce ödenip ödenmeyeceği hususu icra mahkemesinde şikâyet yolu ile çözülebilirse de; yediemin ücretinin tespitinde yedieminin kendi tarifesi yerine Adalet Bakanlığınca belirlenen ücret tarifesinin uygulanacağına ilişkin belirleme ve yediemine ödenecek ücretin ne kadar olacağının tespit edilmesinin genel mahkemelerde yapılacak yargılama ile çözülebileceği-
Muvazaa hukuki nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün, davalı alacaklıda olduğu, davalı alacaklının, alacağının, gerçek bir alacak olduğunu, birbirini teyit eden ve takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekeceği-
Kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz istenemeyeceği- İhtiyati hacizler aynı gün kesinleşmiş olduğundan, İİK. 268 uyarınca bedeli paylaşıma konu taşınırlar üzerinde şikayetçi ve şikayet olunanın ihtiyati haciz tarihleri dikkate alınarak sıra cetveline ilişkin bir karar verilmesi gerektiği-
Katılma yoluyla istinaf dilekçesinin ancak karşı tarafın dilekçesi ile doğan bir hak olup, davalılardan birinin istinaf dilekçesi üzerine katılma yoluyla istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı-
Şikayetçi tarafça yapılan başvuru sonucu kesinleşen kararda "temlik alacaklısının alacak miktarının daha düşük olduğu" tespit edilerek, şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşıldığından, artan tutar, daha sonra düzenlenecek ek bir sıra cetveli ile haciz alacaklıları arasında paylaştırılacağından ve kesinleşen şikayetin sonucundan, öncelikli olarak şikayetçi yararlanacağından, artan tutarın, düzenlenecek ek sıra cetvelinde, onun alacaklı olduğu icra dosyalarına tahsis edileceği ve bu durumda icra mahkemesinin, "haciz tarihi itibariyle şikayetçinin dosyalarının sıra cetvelinde arka sıralarda bulunduğu, artan tutar bulunsa bile şikayetçiye her halükarda pay kalmayacağı" yönündeki gerekçesinin isabetsiz olduğu-
Haczin yasal satış isteme süresi içerisinde satış talep edilmemesi ve satış avansının yatırılmaması nedeniyle düştüğü gözetilerek, sıra cetvelinde ilgili parselin satış bedelinin dağıtımı yönünden sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İlk haciz sahibine ait dosyasına ait takip ilamsız icra takibi olduğundan, bu takipte konulan ilk hacze iştirak edecek alacaklının İİK. 100/2 bendi uyarınca “takipten önce açılmış bir dava üzerine alınan ilama” istinat etmesi gerektiği-- Şikayetçinin nafaka alacağı sonraki bir tarihte açılmış davaya dayalı ilam olduğundan, nafaka alacağının ilk hacze iştirak edemeyeceği-
Sıra cetveline itiraz davalarında tahsil hükmü içeren eda hükmü kurulmadığından tayin olunacak vekalet ücretinin, maktu tarife üzerinde belirlenmesi gerekeceği, karar ve ilam harcının da maktu olarak belirlenip hükmedilmesi gerekeceği-