Somut olayda şikayet konusuyla ilgili Köy Kanunu’nun 3367 sayılı Yasa ile değişik ek 13. maddesinde devir ve temlik yasağının bulunduğu, anılan bu maddeyle ilgili çıkarılan Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliği’nin 14. maddesinde amme alacağı hariç haczedilemez hükmünün bulunduğu, bu durumda İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince, haczedilmezliğin açıkça kanunda düzenlenmesi gerektiği, yönetmelikle hacizlerin engellenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yenilenen hacizlerin önceki tarihli hacizleri etkilemeyeceği ve ilk hacizlerin geçerli olduğu gerekesiyle ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında verdiği şikayetin reddi kararının sonucu itibariyle doğru olduğu-
Sıra cetveline şikayet davasında, davacının birinci sırada ipotek alacaklısının değil, kendi haciz alacağının olması gerektiğini belirttiği- Davacının haciz talebinin İİK. m.283'e göre lehine verilen tasarrufun iptali hükmüne dayandığı- İİK. m.283'e göre davaya konu mal üzerinde haciz ve satış isteme yetkisine sahip alacaklının alacağının, tasarrufa konu mal üzerinde, sonradan konulan ipotek alacaklısı ile diğer haciz alacaklarından önceliğe sahip olduğu-
Müvekkilinin açtığı tasarrufun iptali davasının kabulle sonuçlanıp ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, şikayetçinin açtığı tasarrufun iptali davasının sonuçlanmayıp ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, dolayısıyla sıra cetvelinin doğru olduğu-
Bedeli paylaşıma konu aracın muhafaza ücretinin önce ödenip ödenmeyeceği ve yediemin ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlıkta; Motorlu Taşıtlar Vergisinin muhafaza masraflarından önce ödenip ödenmeyeceği icra mahkemesinde şikayet yoluyla çözülebilse de, yediemin ücretinin miktarı yani yediemine ödenen ücretin sıra cetvelinde ödenen kadar olup olmadığının genel mahkemelerde yapılacak yargılama sırasında çözümlenebileceği- Muhafaza masraflarının tespitinde yedieminin kendi tarifesinin değil, Adalet Bakanlığınca belirlenen tarifenin uygulanacağına ilişkin belirlemenin genel mahkemelere ait olduğu, bu nedenle; mahkemece asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Takip alacaklısına karşı açılan davada, açıkça sıra cetvelinin iptali davası açtıkları hususu vurgulandığından ve maaş haczine ilişkin işlemler sıra cetveli hükmünde olduğundan, dava dilekçesinde ileri sürülen maddi olgulara göre açılan davanın muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davası olduğu ve takip borçlusunun davada yer almasına gerek olmadığı- "Maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunların sıraya konulacağı, sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe diğerine geçilemeyeceği, maaş hacizleri ile ilgili yapılan bu sıralamanın sıra cetveli niteliğinde olmadığından davanın da sıra cetveline itiraz davası olarak nitelendirilemeyeceği, davanın TBK. 19 muvazaa nedenine dayalı iptal davası olduğu ve öncelikle taraf teşkilinin sağlanarak genel hükümlere ve ispat kurallarına göre yargılama yapılması gerektiği yönünde görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Asıl ve birleşen dosyada davalıların verilen ilk kararı temyiz etmedikleri, bu durumda bozma ilamı öncesi verilen kararda kesinleşen hususların asıl ve birleşen davada davacı lehine "usulü kazanılmış hak" oluşturacağı dikkate alınmaksızın, davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği-
İhale konusu aracın takyidat bilgisinde birden çok haciz bulunduğundan ve sat bedeli bütün alacaklıların alacağının karşılanmasına yetmediğinden İİK'nin 140. maddesi gereğince sıra cetveli yapılmasının zorunlu olduğu- Takip alacaklısının yediemin alacağının mı yoksa motorlu taşıtlar vergisinin mi öncelikle ödenmesi gereken bir alacak olduğu hususların ise sıra cetveli yapılmasından sonra tartışılabilecek hususlar olduğu-
Şikayetçi vekilinin taşınmaz satış bedelinin şikayet olunanlar arasında paylaştırıldığını, kendi hacizlerinin de sıra cetvelinde yer alması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ettiği, şikayet olunanlar arasında "hacze iştirak" nedeniyle bir şikayet bulunmadığına ve müşteki Bankanın hacizlerinin de şikayet olunan iki şirketten sonra olduğu tespit edildiğine göre şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun banka hesabında bulunan 29.069,18 TL üzerine haciz konulmasına rağmen ancak sıra cetvelinin 20.937,00 TL üzerinden yapıldığı, bu bedelin vergi dairesine olan borç miktarı olduğu, ayrıca garame hesabının yanlış yapıldığı, dolayısıyla sıra cetvelinin iptali gerekeceği-
Uyuşmazlığın, şikayet edenin "sıra cetvelinde ilk sırada garameye girmesi gerektiği" iddiasından doğduğu - Şikayet dilekçesinde, şikayet eden, davalıların sırasına itiraz etmeyip 'kendisinin de 1.sırada yer alması gerektiğini' iddia ettiğine göre; şikayet olunanların takip dosyalarının hacze iştirak şartlarını taşıdığı hususu incelenmeden, şikayet edenin alacağının 1.sırada yer alıp alamayacağının belirlenmesi gerektiği-