Birleşen davada şikayetçi tarafından bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine 09.05.2014 tarihinde haciz konmuş olup, 16.09.2014 tarihinde satış talebinde bulunulmuş ve 01.10.2014 tarihinde satış avansı yatırıldığı-Bu haliyle birleşen davada şikayetçinin haczinin asıl davadaki şikayetçi ile şikayet olunanın haczinden önce ve ayakta olduğunun açık olduğu- Bu itibarla birleşen davada şikayetçinin haczinin önce olduğu nazara alınarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Mahkemece şikayet olunanın takip dosyası yönünden borçluların takibi öğrendikleri tarihe değer verilmeksizin sonuca gidilmişse de Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin, muhatabının tebliğe muttali olması halinde tebligatı geçerli saydığı-
İİK'nun 142. maddesi hükmünde yer alan "alakadarlar" ifadesinin, kural olarak 'borçlu'yu değil, "şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları" ifade ettiği- Şikayetin, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara, diğer anlatımla kendine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmesi gerektiği-
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, İİK 142.maddesinde açıkça "her alacaklı" denilmek suretiyle şikayet hakkı borçluya teşmil edilmeyecek şekilde ifade edilmiş olduğundan, borçlunun şikayet hakkı bulunmadığı gibi, bir alacaklının sırasına itiraz etmekte borçlunun hukuki yararı, dolayısıyla da şikayetçi-borçlunun aktif husumet ehliyeti bulunmadığı "gerekçesiyle şikayetin reddine" karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı- Somut olayda hak düşürücü sürenin son günü olan 21.05.2017 tarihinin Pazar gününe rastladığı bu durumda 10 günlük hak düşürücü sürenin bitimi 22.05.2017 tarihi olacağından, şikayetçi vekilinin istinaf isteminin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu-
SGK'nın prim alacakları yönünden 5510 s. K. mad. 88/20'ye dayalı olarak şirket yöneticisi ve kanuni temsilcisi hakkında "doğrudan" takip yapabileceği- Vergi daireleri yönünden ise 6183 s. K. mad. 35 ve mükerrer mad. 35 ile VUK. mad. 10'da belirtilen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin, her bir kamu alacaklısının bedeli paylaşıma konu taşınmaza haciz uygulatma yetkisine haiz olup olmadığının ve haciz yetkisine sahip olan idarelerin, satış tarihi itibariyle sıra cetvelinde esas alınması gereken alacak miktarlarının tespiti amacıyla bilirkişiden rapor alınması gerektiği- Hükmün gerekçesinde, yeni sıra cetvelinin hangi esaslara göre düzenleneceğinin, alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğinin saptanması gerektiği-
Sıra cetveline itiraz davası açılması nedeniyle kendisine ayrılan bedel geç ödenen alacaklının (sıra cetveline itiraz eden alacaklıdan) tazminat isteminde bulunamayacağı (ve payını almak adına sunduğu teminat mektubu için ödediği komisyon ücretini talep edemeyeceği)-
Sıra cetveline itiraz davalarında, itirazın kapsamı yalnızca alacağına itiraz edilen alacaklının sıra cetveline giren alacak miktarı ile sınırlıdır. Bu durumda mahkemece, davacının hükmü temyiz etmemesine dayalı olarak davalı yararına oluşan usuli müktesap haklar da dikkate alınarak, davalının 5 ayrı haciz bildirimine dayalı alacaklarının hangilerine sıra cetvelinde yer verilmiş olduğu ve yer verilenlerden zamanaşımına uğramış haczi bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet olunanın haciz müzekkeresi gönderdiği tarihte, vekalet ücreti, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapan alacaklı bankaya ait olup bankanın vekili ile arasındaki vekalet ücreti iç ilişkiyi ilgilendirdiğinden, ortada geçerli bir haciz bulunmadığı ve bu durumda, vekalet ücreti için sıra cetvelinde pay ayrılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İİK'nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğünce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceğinin belirtilmiş olduğu- Maddeye göre haciz sıra cetvelinin düzenlenebilmesi için satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmemesi gerektiği- Bu madde uyarınca düzenlenen bir sıra cetvelinde, hacizlere ilişkin takip dosyası (takip tarihi, haciz tarihi, alacak miktarı gibi) bilgilerine, ipotek veya hapis hakları varsa bu hakların tesis edildiği tarihlere ve dayanak bilgilerine yer verilmesi gerektiği- Somut olayda, icra dosyasına intikal etmiş bir para bulunmadığı; İİK'nın 83/2. madde hükmüne göre, maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunlar İcra Müdürlüğünce sıraya konacağı ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemeyeceği- Açıklanan bu durum karşısında, İcra Müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK'nın 355. madde hükmü uyarınca bildirilmesi üzerine borçlunun görev yaptığı kurumca bu madde hükmüne uygun düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği-