Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesinin, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olduğu, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği-
Paylaşıma konu bedel üzerinde kesinleşmiş bir haczi bulunmayan davacının sıra cetveline yönelik itirazında hukuki yararının bulunmadığı-
Doğması muhtemel alacakları için İİK. 89 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilebileceği, bu alacakların haciz tezkeresi yazılması suretiyle haczinin mümkün olmadığı- İİK. 89’a göre düzenlenen ihbarnameyi alan üçüncü kişi bakanlık ile borçlu arasında süregelen ticari ilişki bulunduğu sabit olup, üçüncü kişi cevabında, "derdest alacak davası nedeniyle ileride alacak tahakkuk etmesi halinde şikayetçi haczinin de ilk haczi koyan icra müdürlüğüne bildirileceğini" belirttiğinden, şikayetçi tarafça paylaşıma konu bedel üzerine konulmuş geçerli bir haczin bulunduğunun kabulü ile sıra cetvelin ilişkin şikayetin incelenmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davası sırasında alınan ihtiyati haczin, -iptal davası karar tarihine göre- kesin hacze dönüştüğü tarih, satış talebi ile satışın gerçekleştiği tarih gözetildiğinde, şikayetçinin satış talebinin süresinde olmadığı ve satışın şikayetçinin satış talep etme süresi geçtikten sonra yapıldığı anlaşıldığından, şikayetçinin haczinin düştüğü- İİK.nun 107. maddesinde yer alan düzenlemenin satış istemeyen alacaklı lehine uygulanabilmesi için satışın bu alacaklının satış isteme süresi geçmeden yapılmış olması gerektiği-
İİK'nın 142/1. maddesinde, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir" hükmünün yer aldığı- Bu hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesinin kural olarak borçluyu değil şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve pay ayrılan alacaklıları ifade ettiği- Şikayetin, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmesi gerekeceği-
Sıra cetvelindeki sıraya şikayet davası- Gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı- Kararların bu hususlara aykırı oluşturulması mahkeme kararlarına duyulan güveni sarsacağı ve  verilen kararların hukuki denetiminin yapılmasını da olanaksız kıldığı-
Taraflarca davalı borçlunun taşınmazına haciz konulmuşsa da hacizli taşınmazların satışının gerçekleşmediğinin ve sıra cetveli düzenlenmediğinin görüldüğü, tapu kaydındaki sıralamayı sıra cetveli olarak değerlendirerek bunun iptalinin mümkün olmadığı, bu durumda ortada iptale konu edilecek bir sıra cetveli bulunmadığından mahkemece, sıra cetveline itiraz davası açmakta hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle HMK 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Vergi dairesine karşı müştereken ve müteselsilen borçlulardan birinin vergi borcunu yapılandırması halinde, 5 yıllık tahsil zamanaşımının sıra cetveline konu taşınmazı paraya çevrilen borçlu yönünden de kesileceği ve bu durumda vergi dairesinin haczinin ayakta olduğundan bu vergi dairesi yönünden sıra cetveline ilişkin şikayetin reddi gerektiği-
Birleşen dosyadaki şikayetçinin vekili alacaklarını haricen tahsil ettiklerini, davanın konusuz kaldığını bildirdiği, mahkemece asıl dosya şikayetçisinin alacaklarını aldıkları yönünde beyanda bulunmamasına rağmen asıl dosyadaki talep dikkate alınmaksızın asıl dosya yönünden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Eldeki sıra cetveline itiraz davasında, yargılama aşamasında davacının alacaklı olduğu icra dosyası ödeme nedeniyle infaz olduğundan, mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi ve 6100 sayılı HMK m. 331/1 uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu gözetilerek yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekeceği-