Bir sıra cetvelinde birden fazla itiraz davası olması halinde, mahkeme kararında da belirtildiği gibi aleyhine dava açılan alacaklılara düşen paranın davacılar arasında garame yapılacağı-
Davalıların alacaklarının gerçek olup olmadığı konusunda bütün davalılara ispat hakkı tanınarak tüm davalılar alacaklarının muvazaalı olmadığını ispat edemezlerse tüm davaların reddi ile paylaşımın sıra cetvelindeki gibi olması, ancak davalılardan herhangi biri alacağının gerçek olduğunu ispat ederse tüm davalılara sıra cetvelinde ayrılan payın alacağını ispat eden davalının alacağı miktarda bu davalıya ödenmesi bakiye artması halinde sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan kişiye kalması şeklinde hüküm kurulması gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak genel mahkemelerde görüleceği ancak itiraz yalnızca sıraya yönelikse İcra Mahkemelerinin görevli olduğu- İpotek akdinde yer alan "rehin tesis edilen taşınmazın, bankanın, doğmuş ve doğacak diğer tüm alacaklarının da teminatını teşkil ettiğine" hüküm, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Paylaşıma konu aracın aynından kaynaklanan Motorlu Taşıtlar Vergisi bedelinin rüçhanlı olduğu- Yedieminlikten kaynaklanan alacağın tüm alacaklıları ilgilendiren muhafaza masraflarından olduğu için MTV'den de önce ödenmesi gerekirse de, bu muhafaza masrafının ihale tarihinde geçerli Adalet Bakanlığı'na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ uyarınca muhafaza bedeli kapsamında belirlenen bedelden hesaplanması gerektiği-
Sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak genel mahkemelerde görülürken itiraz yalnız sıraya yönelik ise görevli mahkemenin İcra Mahkemesini olduğu- Konut kredisi (tüketici kredisi) teminatını teşkil etmek üzere düzenlenen ipotek akdinde yer alan, "rehin tesis edilen taşınmazın, bankanın, doğmuş ve doğacak diğer tüm alacaklarının da teminatını teşkil ettiğine" dair hüküm, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddianın; "borçlu ile davalı alacaklının muvazaalı biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri" noktasında olduğu- Bu davalarda davalının "alacağının gerçek bir borçlandırıcı işleme dayandığını" ispat etmek zorunda olduğu, mahkemenin kabulünde olduğu gibi; sonradan doğacak bir borç için önceden muvazaa oluşturulması kural olarak mümkün değil ise de, bu husus sadece bono ve çeklerin tanzim veya ibraz tarihleriyle isbatı yetersiz olduğu; bu tarihlerin tesbiti sırasında bononun her zaman düzenlenmesi mümkün olduğu nazara alınarak, en son takip tarihinde düzenlendiğinin kabulü gerekeceği- Çeklerde ise bankaya ibraz tarihi nazara alınarak sonuca gidilmesi gerektiği- Bunun haricinde ticari ilişkinin çek ve bonodan önce doğduğunun iddia edilmesi halinde bu husustaki delillerde değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekeceği-
Alacaklının, dava konusu taşınmaz kayıtlarına haciz uygulatarak satış talebinde bulunması ve satış avansını yatırmasına rağmen mahkemece satış kararının iptal edilmesi gerekçe gösterilerek alacaklının yinelediği satış talebinin icra müdürlüğü tarafından reddedilmesinin; alacaklının İİK'nın 106’ıncı maddesinde söylenen süre içinde satış talebinde bulunmuş olması ve 59’uncu maddesi uyarınca satış masrafını yatırmış olması yani kanuni gerekleri yerine getirmiş olduğu ve haczin hala ayakta olduğu kabul edildiği için yersiz olduğu-
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekeceği-