Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, gerekçede yeni sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirlemesi, diğer bir anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, cetvelin hukuka uygun olmayan kısımlarını göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için İcra Müdürüne talimat vermesi (İİK'nın m. 17/1) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında gerekçe tekrar edilmeden sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinilmesi ve eda hükmü kurulmaması gerektiği, mahkemece, gerekçede yer alması gereken hususlara hüküm fıkrasında yer verilmesinin, özel olarak İİK'nın 17/1. maddesine ve genel olarak da hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olduğu gibi, icra müdürünün yerine geçilmek suretiyle mahkemece sıra cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geldiğinden doğru olmadığı- Şikayetçinin şikayet olunan ...'nin 1. sırada yer alan dosyasına bir itirazının bulunmadığı, bu durumda mahkemece şikayet olunan ...'nin 1. sıradaki dosyasının sırası değiştirilmeden kamu alacağının bu ilk hacze iştiraki sağlanarak hüküm kurulması gerekirken şikayet olunan ...'nin 2. ve 3. sıradaki dosyalarının 1. sıraya alınarak kamu alacağı ile garame yapılmasının doğru olmadığı-
Sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak genel mahkemelerde görüleceği ancak itiraz yalnızca sıraya yönelikse İcra Mahkemelerinin görevli olduğu- İpotek akdinde yer alan "rehin tesis edilen taşınmazın, bankanın, doğmuş ve doğacak diğer tüm alacaklarının da teminatını teşkil ettiğine" hüküm, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Paylaşıma konu aracın aynından kaynaklanan Motorlu Taşıtlar Vergisi bedelinin rüçhanlı olduğu- Yedieminlikten kaynaklanan alacağın tüm alacaklıları ilgilendiren muhafaza masraflarından olduğu için MTV'den de önce ödenmesi gerekirse de, bu muhafaza masrafının ihale tarihinde geçerli Adalet Bakanlığı'na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ uyarınca muhafaza bedeli kapsamında belirlenen bedelden hesaplanması gerektiği-
Sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak genel mahkemelerde görülürken itiraz yalnız sıraya yönelik ise görevli mahkemenin İcra Mahkemesini olduğu- Konut kredisi (tüketici kredisi) teminatını teşkil etmek üzere düzenlenen ipotek akdinde yer alan, "rehin tesis edilen taşınmazın, bankanın, doğmuş ve doğacak diğer tüm alacaklarının da teminatını teşkil ettiğine" dair hüküm, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddianın; "borçlu ile davalı alacaklının muvazaalı biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri" noktasında olduğu- Bu davalarda davalının "alacağının gerçek bir borçlandırıcı işleme dayandığını" ispat etmek zorunda olduğu, mahkemenin kabulünde olduğu gibi; sonradan doğacak bir borç için önceden muvazaa oluşturulması kural olarak mümkün değil ise de, bu husus sadece bono ve çeklerin tanzim veya ibraz tarihleriyle isbatı yetersiz olduğu; bu tarihlerin tesbiti sırasında bononun her zaman düzenlenmesi mümkün olduğu nazara alınarak, en son takip tarihinde düzenlendiğinin kabulü gerekeceği- Çeklerde ise bankaya ibraz tarihi nazara alınarak sonuca gidilmesi gerektiği- Bunun haricinde ticari ilişkinin çek ve bonodan önce doğduğunun iddia edilmesi halinde bu husustaki delillerde değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekeceği-
Alacaklının, dava konusu taşınmaz kayıtlarına haciz uygulatarak satış talebinde bulunması ve satış avansını yatırmasına rağmen mahkemece satış kararının iptal edilmesi gerekçe gösterilerek alacaklının yinelediği satış talebinin icra müdürlüğü tarafından reddedilmesinin; alacaklının İİK'nın 106’ıncı maddesinde söylenen süre içinde satış talebinde bulunmuş olması ve 59’uncu maddesi uyarınca satış masrafını yatırmış olması yani kanuni gerekleri yerine getirmiş olduğu ve haczin hala ayakta olduğu kabul edildiği için yersiz olduğu-
Sıra cetvelinde 1. sırada yer alan davalı ipotek alacaklısının alacağının, "fazla hesaplandığı" iddiasına dayalı, sıra cetveline itiraz davası olduğu- Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine davalı lehine konulan ipoteğin, konut finansmanı kredisinin teminatı olduğunun tartışmasız olduğu- İpotek sözleşmesinde yer alan “... konut finansmanı sözleşmesi ve işbu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olan her bir kredi sözleşmesi tahtında açılmış ve açılacak kredilerden dolayı doğmuş ve doğacak borçlar ile bankanın bütün şubelerinin doğmuş ve doğacak alacaklarının 224.850,00 TL'na kadar olan miktarının tahsilini temin..” yönündeki kayıt, yanıltıcı mahiyette olduğundan, tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıt olduğu- Davalı bankanın, dava dışı borçluya kullandırdığı kredi kartından doğan alacağının, ipotek kapsamında olmadığı belirtilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekeceği-