Taşınır reninin paraya çevrilmesi yolu ile takipte rehin sözleşmesinin borçlunun kullandığı tüm kredilerin teminatını kapsadığı ileri sürülerek sıra cetveline yönelik yapılan şikayette, takibin rehin limitini aşmamak kaydıyla başlatıldığı, takipteki faiz, icra vekalet ücreti, masraf v.b. alacak kalemlerinin limit dahilinde kalmasının zorunlu olduğu, bu alacak kalemleri yönünden alacaklının genel haciz yolu ile ayrı bir takip yapmasının mümkün olduğu, rehin limiti dışında alacaklıya ödeme yapılmasına yasal olanak bulunmadığı-
Şikayette kural olarak sırasına itiraz edilen alacaklı veya alacaklıların hasım gösterileceği-. Şikayet olunan ...... Vergi Dairesinin garameye dahil edilerek kendisine pay ayrıldığına göre bu davalıya husumet yönetilmesinde şikayetçinin hukuki yararının bulunduğu-
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih sayısı belirtilen kararı ile davalının alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlanması gerektiği, bu davada açık muvafakat bulunmadıkça tanık da dinlenemeyeceği, bir kimsenin satış tarihi itibariyle yaklaşık on dokuz yıl boyunca birine borç vermesi ve bunu tahsil etmeden yeni borçlar vermesinin hayat tecrübelerine uygun olmadığı-
Muvazaa iddiasına dayalı olarak sıra cetveline itiraz istemine ilişkin davada, Davalı savunmasında, "bedeli paylaşıma konu taşınmazın sit alanı dışına çıkarıldığından bahisle borçlu adına tescilinin gündeme geldiğini, tescile ilişkin bu işlemlerin icra müdürlüğü tarafından verilen yetkiyle kendilerince takip edilerek tamamlandığını, taşınmazın bu şekilde borçlu adına tescil edildiğini, öte yandan Borçlunun mirasbırakanından intikal eden mirası alacaklılarının aleyhine olacak şekilde reddettiğini, kendileri tarafından mirasın reddinin iptali davası açıldığını" ileri sürmesi ve bu hususların dosya kapsamındaki belgelerle ispatlanmış olması ayrıca davalı borçlu tarafından davacı aleyhine ikame edilmiş kambiyo senetlerine karşı şikayet davası ile ihalenin feshi davaları bulunduğunun da sabit olması karşısında davalı alacağının muvazaalı olduğundan bahsetmek mümkün görünmediği-
Somut olayda sıra cetveli yapılmadan paylaşıma konu bedel davalıya ödenmiş, bu husus teknik manada sıra cetveli olarak kabul edilmiş ise de yargılama safhasında davalının kendisine icra müdürlüğünce ödenen bedeli yine icra dosyasına iade ettiğini beyan ettiği, bu hususta ihtilaf olmadığı da anlaşıldığından, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davası sırasında konulan ihtiyati haczin tarihi daha sonra olsa bile, sıra cetvelinde, davayı kazanan alacaklının sonraki malikin haciz koydurmuş alacaklılarından daha önce tatmin edilmesi gerektiği-
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvelinde alacaklıların haciz tarihlerine göre sıralanması bulunduğu, bunun için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar belirlenerek hacze iştirak dereceleri ve her derece içinde de sıraların oluşturulduğu- Haciz sıra cetvelinin ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar nazara alınarak düzenleneceği, ilk kesin hacizden sonraki hacizlerin birbirlerinin hacizlerine iştirak etmeleri gibi bir durum söz konusu olmadığı- Şikayet olunanın alacaklı bulunduğu icra dosyalarındaki ihtiyati hacizlerin, şikayetçi bankanın ikinci sırada yer alan haczine iştirak etmesi gerektiği görüşünün yasal dayanağı olmadığı-
Başkasına borcu bulunan, kendisi hakkında daha öncesinden yapılan bir icra takibinden haberdar olan davalı borçlunun, iki gün içinde hakkında açılan takibi kesinleştirerek maaşına haciz konulmasına muvafakat etmesinin yapılan takibin muvazaalı olduğuna dair karine teşkil etiğini, davalının, davacı ile arasındaki alacağın geçmişe yönelik olarak her zaman gösterilmesinin mümkün olduğu, davalıların aralarındaki borç alacak ilişkisini senet dışındaki bir belge ile kanıtlayamadıkları-
Şikayetçiler avukat ücret alacaklarının tahsili amacıyla iki ayrı takip başlatmış olup mahkemece bu takipler nedeniyle kesinleşen avukatlık alacaklarının ne kadarının rüçhanlı olduğunun belirlenmesi ve sıra cetvelinde bu miktarın nazara alınması konusunda icra müdürüne talimat verilmesi gerektiği- Sıra cetveline şikayetlerde icra hakimlerinin 'kararın gerekçe kısmında yeni sıra cetvelinin hangi esaslara göre yapılması gerektiğini' belirleyerek, hüküm kısmında 'sıra cetvelinin iptali' ile yetinilmesi gerekeceği-
Haciz yoluyla takiplerde sıra cetvelinin alacağın İİK 138 uyarınca satış tarihindeki ulaştığı miktar dikkate alınarak düzenleneceği- Satış tarihi itibari ile bedeli paylaşıma konu ipotekli taşınmazın ihale tarihindeki ana para, ferileri ve takip masraflarından oluşan toplam alacak miktarının belirlenmesi gerektiği- Kesinleşen önceki kararın sadece sıra cetvelinde yer alan alacaklı taraflar arasındaki sıraya ilişkin şikayete yönelik olduğu anlaşılmakla, bu kararın, taraflara ayrılan pay yönünden de sıra cetvelini kesinleştirdiği şeklinde yorumlanamayacağı-