İcra ve İflas Kanununun 142. maddesine göre sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak genel mahkemelerde görüleceği- İtiraz yalnız sıraya ilişkin ise görevin İcra Mahkemesinin olduğu- (İİK'nın m.142/son). Somut olayda, şikayet olunan ... A.Ş'nin alacağının itirazın iptali davası nazara alınmadan sıra cetveline fazla yazıldığı iddia edilmekte olup, alacağın esasına ilişkin itiraz bulunduğundan dava genel mahkemede görülmesi ve bu durumda, İcra Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Şikayetçiye ait ilamsız takip, 23.07.2015 tarihinde başlatılmış olup 01.08.2015 tarihinde kesinleşmiş, şikayetçi tarafından bedeli paylaşıma konu taşınmaza 10.08.2015 tarihinde kesin haciz uygulandığı- Şikayet olunana ait kambiyo takibi ise 22.07.2015 tarihinde başlatılmış aynı gün ihtiyati haciz kararı alınmış ve 04.08.2015 tarihinde ihtiyati haciz kesin hacze dönüştüğü- Hâl böyle olunca, şikayet olunanın kambiyo takibinden kaynaklanan ihtiyati haczinin şikayetçinin haczinden daha önce tarihli olduğu dosya kapsamından sabit olduğu halde şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
İİK'in 142/1. hükmüne göre, "cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir. Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesinin, kural olarak şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan alacaklıları ifade ettiği-
Şikayet olunanın, rehinin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibine konu, yedieminlikten kaynaklanan alacağın, İİK'nın 138. maddesi kapsamında tüm alacaklıları ilgilendiren muhafaza masraflarından olduğu için, MTV'den de önce ödenmesi gerektiği; ancak bu muhafaza masrafının, ihale tarihinde geçerli "Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ"in 3 ve 4. maddelerinde belirlenmiş azami haddi geçemeyeceği-
Somut olayda uyuşmazlık, şikayet olunan alacağının sona ermiş olduğu iddiasına yani alacağın esasına itiraza ilişkindir ve genel mahkemelerde yapılacak yargılama sırasında çözümlenebileceği- Bu nedenle mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece şikayet olunanın takip dosyası yönünden borçluların takibi öğrendikleri tarihe değer verilmeksizin sonuca gidilmişse de Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin, muhatabının tebliğe muttali olması halinde tebligatı geçerli saydığı-
Birleşen davada şikayetçi tarafından bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine 09.05.2014 tarihinde haciz konmuş olup, 16.09.2014 tarihinde satış talebinde bulunulmuş ve 01.10.2014 tarihinde satış avansı yatırıldığı-Bu haliyle birleşen davada şikayetçinin haczinin asıl davadaki şikayetçi ile şikayet olunanın haczinden önce ve ayakta olduğunun açık olduğu- Bu itibarla birleşen davada şikayetçinin haczinin önce olduğu nazara alınarak sonuca gidilmesi gerektiği-
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, İİK 142.maddesinde açıkça "her alacaklı" denilmek suretiyle şikayet hakkı borçluya teşmil edilmeyecek şekilde ifade edilmiş olduğundan, borçlunun şikayet hakkı bulunmadığı gibi, bir alacaklının sırasına itiraz etmekte borçlunun hukuki yararı, dolayısıyla da şikayetçi-borçlunun aktif husumet ehliyeti bulunmadığı "gerekçesiyle şikayetin reddine" karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı- Somut olayda hak düşürücü sürenin son günü olan 21.05.2017 tarihinin Pazar gününe rastladığı bu durumda 10 günlük hak düşürücü sürenin bitimi 22.05.2017 tarihi olacağından, şikayetçi vekilinin istinaf isteminin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
İİK'nun 142. maddesi hükmünde yer alan "alakadarlar" ifadesinin, kural olarak 'borçlu'yu değil, "şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları" ifade ettiği- Şikayetin, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara, diğer anlatımla kendine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmesi gerektiği-
İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu-