Davacının iki yıllık süre içerisinde satış talebinde bulunmadığından haczinin düştüğü ve tekrar haciz talebinde bulunulmadığı dikkate alındığında, geçerli bir haciz olmadığından sıra cetveline itiraz davası açma sıfatı bulunmadığı-
Şikayetçinin 15.07.2008 tarihinde kesinleşen ilk haczi 1 yıllık süre içerisinde paranın dosyaya celbi istenmediğinden düşmüş ise de, 06.11.2009 tarihli müzekkere ile İİK'nun 88. maddesine uygun olarak talep ettiği ve hesapta bulunan para üzerine konulan 18.11.2009 tarihli haczinin süresinde paranın dosyaya celbinin istenmesi nedeniyle ayakta olduğu, şikayet olunan vergi dairelerinin ise bankadaki paranın süresinde dosyaya celbinin istenmesi üzerine bu dosyaya gönderilme tarihi olan 08.08.2011'den önce haciz koydukları anlaşıldığından 6183 sayılı Kanun'un 21/1. maddesi uyarınca ilk haciz olan şikayetçinin haczine iştirak koşullarının gerçekleştiği-
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline alacağın muvazaalı olduğu miktarına yönelik itiraza ilişkin bir davanın kabulü halinde, bu davalarda da kıyasen uygulanan İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesinin, diğer anlatımla bu şekilde eda hükmü kurulmasının gerekeceği, öte yandan, bu tür davalarda maktu tarifeye göre belirlenecek vekalet ücretine hükmedilmesinin gerekeceği-
Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde, mahkemece kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise, davalı alacağının varlığına ve miktarına yönelik itirazın incelenmesi gerektiği- "Satışa esas olmak üzere" ibaresiyle başlayan kıymet takdiri talebi ve bu kıymet takdiri için masraf yatırılmasının satış talebi ve bunun için yatırılmış bir avans olarak kabul edilemeyeceği- Avansa ilişkin makbuzda paranın satış ve kıymet takdiri için olduğu yazılı ise de, açıkça satış talebinde bulunulmadığından geçerli bir satış talebinin varlığından söz edilemeyeceği-
İptali istenen sıra cetvelinde, şikayet olunana pay ayrılmadığından aleyhinde dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesi önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekeceği-
Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu, kural olarak muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekeceği- Dava tarihinde yürürlükte olan HUMK. 299’e göre 02.01.2009 tarihli muacceliyet sözleşmesinin en son düzenlenebileceği tarihin, davalının başlattığı takibin tarihi olan 15.01.2009 olup, bu tarihin davacının takip tarihinden önce olması sebebiyle, davalı ve borçlu şirketin ticari defterlerinin davalının takip konusu alacağının 73.757,00 TL'lik kısmını doğruladığı da gözönünde bulundurulduğunda davacının alacağının gerçek bir alacak olduğunun kabul edilmesi ve davanın reddine karar verilmesi gerekeceği- Sıra cetveline itiraz davasının kabulü halinde, bu tür davalarda kıyasen uygulanan İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinde davalıya ayrılan satış bedelinin yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacıya tahsisine, artan para olması halinde davalıya verilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve İcra Müdürü'ne bu yönde talimat vermekle görevli olup, gerekçede yeni sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirlemesi, diğer bir anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, cetvelin hukuka uygun olmayan kısımlarını göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için İcra Müdürü'ne talimat vermesi (İİK'nın 17/1 md.) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında gerekçe tekrar edilmeden sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinilmesi gerekeceği-
Şikayetin, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmesi gerekeceği, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklıların da yargılamaya dahil edilmesi ve şikayet nedeniyle verilecek karardan etkilenecek olanlara şikayet dilekçesi tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması bakımından şikayetçiye husumet eksikliğini tamamlaması için kesin süre verilmesi gerekeceği-
Davacının, davalı alacaklıya ipotek limitinden fazla pay ayrıldığı iddiasına dayalı bu itirazı üzerine, mahkemece limit fazlasının ipotek kapsamında olup olmadığının incelenmesi gerekeceği ve bu itiraz, alacağın doğumuna ve miktarına değil, sıraya yönelik olduğundan, icra mahkemesinin görevli olduğu-