Üçüncü kişinin elindeki bir paranın haczedilmesinde, paranın somut olarak üçüncü kişinin elinde mevcut olması ve hacizden itibaren bir yıllık süre içerisinde paranın icra dosyasına celbinin istenmesi gerektiği aksi halde haczin düşeceği- Üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların ise tezkere yazılması suretiyle haczinin mümkün olmadığı, borçlunun üçüncü kişi ile arasındaki bir hukuki ilişkiye dayanan henüz doğmamış olmakla beraber doğması muhtemel alacakları için İİK'nın 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilebileceği, üçüncü kişi nezdinde bulunan alacak için haciz talebi halinde, haciz tarihi belirlenirken gözetilecek tarihin, haciz yazısının yazıldığı tarih değil, üçüncü kişiye ulaşıp, kayda işlendiği tarih olduğu- Sıra cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesinin icra müdürüne talimat verip, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi gerektiği (İİK. mad. 17/I), icra müdürünün yerine geçilmek suretiyle sıra cetvelinin düzenlenmesinin isabetsiz olduğu-
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında , kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesinin gerekeceği, sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hükmün, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğuracağı ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmasının gerekeceği-
Borçluya ait mahcuzun satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itirazın, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın 142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK'nın m. 142/son) ileri sürülmesinin gerekeceği- Şikayetçi vekili tarafından, şikayet olunan SGK'nın, sıra cetveline esas alınan 22.10.2007 tarihli ilk haczinin kapsamındaki alacaklarını tahsil ettiği ancak haczi kaldırmadığı ve daha sonra tahakkuk eden 15.12.2012 tarihli haciz kapsamındaki alacaklarını da bu haciz kapsamında bildirdiği iddia edilmiş olup, itiraz alacağın esas ve miktarına yönelik olduğundan İİK'nın 142/1. maddesi gereğince genel mahkemelerinin görevli olduğu-
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında, kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesinin gerekeceği, sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hükmün, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğuracağı ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmünün kurulmasının gerekeceği-
Şikayetçi banka ile borçlusu arasında taksitlendirme sözleşmesi yapılmış olup, İcra İflas Kanunu ’nda, tarafların anlaşması halinde taksit süresinin 10 yıla kadar çıkacağı ve bu sürede satış isteme süresinin duracağı belirtildiğinden, taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve sürelerin kaldığı yerden devam edeceği de gözetilerek, taksitlendirme süresinin ifa edilip edilmediği, satış isteme süresinin durup durmadığı araştırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerinde ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresinin ise 10 gün olduğu, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin de 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hükmün ve sonuçlarını doğuracağı, borçlu süresi içerisinde itiraz etmezse ihtiyati haczin kendiliğinden kesin hacze dönüşeceği (İİK'nın 264/5.), buna göre şikayet olunanın ihtiyati haczi 10 günlük ödeme süresinin geçmesi ile kendiliğinden kesin hacze dönüşmüş olduğundan, şikayet olunan alacaklının ihtiyati haczi kesin hacze dönüştükten sonra, yatırdığı teminatın iadesi amacıyla ihtiyati hacizden feragatinin kesin haczini ortadan kaldırmayacağı-
Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılmayan alacaklıya itiraz davasının yöneltilmesinde hukuki yararın bulunmadığı-
Sıra cetvelinde yediemine fazla ücret ödendiğine ilişkin şikayette; ödeme iddiasına ilişkin belge aslının şikayetçi vekilinden istenerek, belge altındaki imza ve belgenin içeriği yönünden şikayet olunan yedieminin vekilinden beyan alınması, gerektiğinde yedieminin isticvap edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının iki yıllık süre içerisinde satış talebinde bulunmadığından haczinin düştüğü ve tekrar haciz talebinde bulunulmadığı dikkate alındığında, geçerli bir haciz olmadığından sıra cetveline itiraz davası açma sıfatı bulunmadığı-
Şikayetçinin 15.07.2008 tarihinde kesinleşen ilk haczi 1 yıllık süre içerisinde paranın dosyaya celbi istenmediğinden düşmüş ise de, 06.11.2009 tarihli müzekkere ile İİK'nun 88. maddesine uygun olarak talep ettiği ve hesapta bulunan para üzerine konulan 18.11.2009 tarihli haczinin süresinde paranın dosyaya celbinin istenmesi nedeniyle ayakta olduğu, şikayet olunan vergi dairelerinin ise bankadaki paranın süresinde dosyaya celbinin istenmesi üzerine bu dosyaya gönderilme tarihi olan 08.08.2011'den önce haciz koydukları anlaşıldığından 6183 sayılı Kanun'un 21/1. maddesi uyarınca ilk haciz olan şikayetçinin haczine iştirak koşullarının gerçekleştiği-