Sıra cetveline ilişkin şikayetlerin sebebi, sıra cetvelinin düzenlenmesinde kurallara uyulmaması, alacaklının kayıt olduğu sırayı kabul etmemesi ve sıra cetvelindeki sıra şekil noksanlıkları olacağı, ancak davacının alacağının sıraya kaydının yapılmadığı, bu sebeple davacı tarafça açılan bu dava kayıt kabul davası niteliğinde olduğundan, genel mahkemelerin görevli olduğu-
Bedeli paylaşıma konu taşınırlara haciz konulan şikayetçi şirketin alacaklı olduğu icra dosyasının borçlusu şirket., şikayet olunanın alacaklı olduğu icra dosyasının borçlusu ise başka bir şahıs olup, mahkemenin her iki icra dosyasının borçlusunun bu şahıs olduğunun kabulü, icra dosyalarının kapsamına uymadığı gibi, mahkemece şikayetçinin haciz koydurduğu malların borçlu şahsa ait olduğunun gerekçede kabul edilmesinin şikayetin reddini gerektireceği; malların şirkete ait olduğunun kabulü halinde ise mahkemece, sıra cetveline ilişkin şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği; gerekçe bölümü ile hüküm sonucunun çelişkili olacak şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-
Mahkemece gerekçede yer alması gereken hususlara hükmün fıkrasından yer verilmesi özel olarak İİK'nın 17/1 maddesine ve genel olarak da hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olduğu gibi icra müdürünün yerine geçilmek suretiyle mahkemece sıra cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geldiğinden doğru olmamış ve 13.10.2011 olan asıl ve birleşen dosyadaki şikayet tarihinin gerekçeli karar başlığında 02.09.2013 olarak yazılmasının hatalı olduğu-
Sıra cetveline ilişkin şikayet-
Mahcuz mallar, şikayetçinin haczinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde başka bir dosyadan satılmış olduğundan, satış tarihi itibariyle şikayetçinin haczini ayakta olduğu, bu durumda, mahkemece, şikayetçinin tarafı olmadığı icra memur muamelesini şikayete ilişkin ilamının şikayetçi yönünden kesin hüküm oluşturmadığı-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde ihtiyati haczin 10 günlük ödeme süresinin dolması ile kesin hacze dönüştüğü-
Sıra cetveline itiraz davalarında, iddia sadece sıraya yönelikse genel mahkemelerin değil, İcra Mahkemeleri’nin görevli olduğu-
Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK'nın göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede" görevsizlik kararı vermek gerekmiş", hüküm fıkrasında "dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine" ibarelerine yer verilmesinin doğru olmadığı-
Şikayetçinin alacaklı olduğu dosyada borçlu payına haciz konduğu, şikayet olunan lehine ise taşınmazın tamamı üzerinde 09.01.2000 tarihinde ipotek tesis edildiği, ipotekle temin edilen alacağın rüçhanlı olduğu, diğer paydaşın  payına isabet eden tutarın ipotek alacaklısına ödenmesinde bir usulsüzlük olmadığı, borçlunun 1/2 hissesine isabet eden meblağın, şikayet olunanın sayılı takip dosyadaki alacak tutarından fazla olduğu, ipotekle temin edilen şikayet olunan banka alacağının ilk sıraya yazılarak, tapu kaydındaki haciz tarihlerine göre şikayetçinin alacağının ikinci sıraya yazılmasının usule uygun olduğu-
Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın mad.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın mad. 142/son) ileri sürülebileceği-