Şikâyetçi tarafından açılan tasarrufun iptali davası İİK.’ nun 105/2. maddesinde belirtilen geçici aciz belgesi ile açılmış olup, mahkemece, bu aciz vesikasının kati aciz vesikası olduğu yönündeki tespitinde isabet bulunmadığı, geçici aciz belgesi sahibi alacaklı bu belgeye dayanarak tasarrufun iptali davası açabilirse de, bu belgenin İİK.’ nun 100. maddesi uyarınca hacze iştirak olanağı veren belgelerden olmadığı-
Kamu alacağının hacze iştiraki açısından ilk haczin dayandığı alacağın niteliği ile ilgili bir ayrım yapılmadığından, ilk haczin dayandığı alacak hangi sebepten doğarsa doğsun kamu alacağı için satıştan önce haciz konulmuşsa ilk hacze iştirak edeceği- Kamu alacaklarının takip ve tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre konulan hacizlere iştirakin, kural olarak mümkün olmadığı- Kanunda haczin yenilenmesi adı altında bir düzenleme bulunmadığı, yenilemenin eski haczin devamı olmayıp, konulduğu tarih itibariyle yeni bir haciz sayılabileceği, ancak 6183 sayılı Yasa'da haciz tarihinden itibaren belli bir sürede satış istenmediği takdirde haczin düşeceğine dair bir hüküm bulunmadığından, süresinde satış istenmese de haczin düşmeyeceği- Mahkemece, şikâyetçi alacağının 6183 sayılı Yasa’dan kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, satış tarihi itibarıyla oluşan alacak tutarı dikkate alınarak düzenlenen sıra cetvelinin yasaya uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
İtirazın alacağın esas miktarına yönelik olmayıp, yalnızca sıraya dairse şikayet yoluyla tetkik merciinde bakılacağı-
Şikâyet olunan tarafından yapılan ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmüş ve bu kesin haciz şikâyet edenin haczinden önce olduğundan icra müdürlüğü tarafından düzenlenen sıra cetveli yasalara uygun olduğundan mahkemece, şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Şikâyetçinin, sıra cetvelinde kendisinden önce gelen diğer alacaklıların sırasına yönelik bir şikâyeti olmamasına rağmen, mahkemece şikâyetin bu alacaklılara yöneltilmesinin ve aleyhlerine hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacakların üçüncü sıraya kaydedileceği (İİK. mad. 206)- Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu mad. 15/3 uyarınca, katılımcıların borcundan dolayı satışına karar verilen taşınmazların icra yoluyla satışı halinde öncelikle OSB alacaklarının ödeneceği-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davasında bononun alacağın varlığını tek başına kanıtlamaya yeterli olmadığı-
Dosya içeriğine göre şikâyet olunan tarafından şikâyetçiden evvel haciz konulduğu anlaşıldığından mahkemece bu nedenle şikâyetin reddine karar vermek gerekirse de; aynı sonuca farklı gerekçelerle ulaşması doğru değilse de sonucu itibarıyla doğru olan kararın gerekçesi değiştirilerek onanmasının gerekeceği-
Mahkemece, şikâyetçinin borçluya ait para üzerinde ihtiyaten haczi bulunduğu, şikayet olunanın ise haczinin kesin haciz olduğu, şikayetçiye ikinci sırada yer verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Şikâyetçi vekilinin, taşınmaz üzerine müvekkili için konulan haczin dayanağının, taşınmaz sahipleri gerçek kişilerin şahsi ve ortağı olduğu şirkete ait vergi borçları olduğunu savunduğu, ancak, şikâyet olunanın hem gerçek kişi borçlulara hem de ortağı ve temsilcisi oldukları şirkete karşı sıra cetvelinde paylaşıma konu olabilecek şekilde takip yapıp yapmadığının, yapmış ise bunların tarihleri, bunlara istinaden konulan hacizler v.b. yasal işlemleri tamamlayıp tamamlamadığının, dosyadaki belge ve bilgilerden anlaşılamadığı-