«Davalı alacaklının alacağının gerçekte mevcut olmadığının» (muvazaalı olduğunun) ileri sürülmesi halinde, alacağın esasına yönelik bir itirazın varlığının kabulü gerekeceği—
«Sıra cetveline itiraz davası»nın kabul edilmesi halinde, mahkemece «sıra cetvelinin iptaline» değil, «davalı alacaklının alacağının sıra cetvelinden çıkarılmasına, bu alacaklıya ayrılan payın öncelikle davacıya ödenip artanının davalıya bırakılmasına» şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz dilekçesinde «başka alacaklıların hem alacağının esas ve miktarına» ve hem de «sırasına» itiraz edilmesi halinde, uyuşmazlığın genel mahkemede çözümlenmesi gerekeceği—
«Sıra cetveline itiraz davaları»nda (ve «sıra cetveline yönelik şikayet»lerde) sırasına itiraz edilen alacaklı ya da alacaklıların «karşı taraf» (davalı) olarak gösterilmesi [eğer gösterilmemişse mahkemece (icra mahkemesince) bu kişilerin davaya dahil ettirilmesi] gerekeceği—
Kara taşıt araçlarının trafik kaydına haciz konulduktan sonra İİK. 106’ya göre altı ay içinde satış masrafının da (İİK. mad. 59) yatırılarak satışının istenmemesi halinde haczin düşeceği, icra memurunun satış talebini «fiili haciz ve kıymet takdiri yapılmamış olması nedeniyle reddetmiş olması durumunda, bu karara karşı icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulması gerekeceği, aksi takdirde araç üzerindeki haczin düşeceği—