Üçüncü kişiler tarafından -İİK’na göre- kesin olarak haczedilen malların üzerine, paraya çevrilmeden (satılmadan) önce kamu alacağından dolayı -6183 sayılı Kanun hükümlerine göre- haciz konulması halinde, kamu alacağının da önceki hacze -İİK. 100’deki koşullar aranmadan- katılacağı ve satış bedelinin üçüncü kişi ile kamu idaresi arasında garameten (alacaklı oranında) paylaştırılacağı (6183 s. K. mad. 21/I)—
İİK. 143/IV’de «aciz belgesinde belirtilen alacak için faiz yürütülemeyeceği» belirtilmiş ise de bu hükmün alacaklının borçlunun malvarlığına dair mal ve haklardan tatmin edilmesi halinde uygulanacağı, alacaklının üçüncü kişilerin malvarlığına dair mal ve haklardan tatmin edilmesi halinde alacaklının üçüncü kişiden faiz isteyebileceği—
Davalının, davacının açık muvafakatı bulunmadığı sürece -alacak miktarına göre- tanık dinletemeyeceği—
«Sıra cetveline itiraz davaları»nda (ve «sıra cetveline yönelik şikayet»lerde) sırasına itiraz edilen alacaklı ya da alacaklıların «karşı taraf» (davalı) olarak gösterilmesi [eğer gösterilmemişse mahkemece (icra mahkemesince) bu kişilerin davaya dahil ettirilmesi] gerekeceği—
«Sıra cetveline itiraz davası» ile «ihalenin feshi davası»nın -icra mahkemesinde- birlikte görülemeyeceği—
«Alacağın ipotek kapsamında bulunup bulunmadığına» dair uyuşmazlığın, sıraya ilişkin bir uyuşmazlık olduğu—
«Sıra cetveline itiraz davası» adli tatilde de görüldüğünden, -15 günlük- temyiz süresinin adli tatilde de işleyeceği—
«Sıra cetveline itiraz davası»nın kabul edilmesi halinde, mahkemece «sıra cetvelinin iptaline» değil, «davalı alacaklının alacağının sıra cetvelinden çıkarılmasına, bu alacaklıya ayrılan payın öncelikle davacıya ödenip artanının davalıya bırakılmasına» şeklinde karar verilmesi gerekeceği-