Bononun alacağın varlığını tek başına göstermeye yetmeyeceği,davalıya ayrılan payın alacağı tutarında davacıya ödenmesine karar verileceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ödemeleri, iade edilen bonolar, kesilen fatura ve değiştirilen taşınmazlar bakımından, bunların hangi sözleşme ile ilgili olduğu ve belirlenen tutarın da, iflas tarihine göre saptanıp saptanmadığı, denetime elverişli biçimde gösterilmediğinden bahisle mahkemece ek rapor alınması gerekeceği-
İpoteğin tapuda mevcut olduğu ve terkin edilmediği, ipoteğin akit tablosunda fekkinin bildirilinceye kadar ipoteğin hüküm ifade edeceğinin yazılı olduğu, karz ipoteği niteliğindeki ipoteğe faiz ve fer'ilerinin eklenmesi ile bulunan rakamın gerçek alacak tutarı olacağı-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile girişilen takiplerde konulan ihtiyati hacizlerin 10 günlük ödeme süresinin dolması ile icrai (kesin) hacze dönüşeceği ilkesinin gözden kaçırılarak bu sürenin şikayet için belirlenen 5 gün olarak dikkate alınamayacağı-
4721 sayılı TMK'nun 939 ncu maddesi uyarınca kanunda öngörülen ayrık durumlar dışında taşınırın ancak zilyetliğin alacaklıya devri suretiyle rehnedilebileceği, taşınırın fiilen rehnedenin hakimiyetinde kaldığı sürece rehin hakkı doğmayacağı,taşınırın alacaklının rızasıyla fiilen yalnız rehnedenin hakimiyeti altında bulunduğu sürece rehinin hükümlerinin askıda kalacağı-
Muvazaa sebebine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında borçlandırıcı işlemin tarihinin önem taşıyacağı,mahkemece davalı alacağının davacı alacağından daha önce doğduğu ve sonraki alacak bakımından muvazaa yaratılamayacağı düşünülmeden hüküm tesisinin isabetsiz olacağı-
Vergi dairesinin alacağının 6183 sayılı Yasanın 21/1. maddesi gereğince ilk hacze iştirak ettirilmesi gerekeceği-
Dava sıra cetvelindeki sıraya itiraz davası olup, bu tür davaların sırasına itiraz edilen alacaklıların hasım gösterilerek açılması gerekeceği-
Şikâyetçi SSK vekili, borçluya ait geminin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, kurum alacaklarının 5 yıllık tahsil zamanaşımına uğradığı ve geçerli haciz kalmadığı gerekçesiyle müvekkiline pay ayrılmadığını, oysa SSK’nun 80. maddesine göre zamanaşımının 10 yıl olduğunu, aksi düşünülse dahi taksitlendirme ve ödeme ile zamanaşımının kesildiğini beyan etmesinden bahisle mahkemece, kurum kayıtları üzerinde, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, zamanaşımını kesen bir sebebin bulunup bulunmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği-