Mahkemece, davalının sattığı yemek malzemesi nedeniyle dava dışı şirketten alacaklı olduğu, icra takibine dayanak yapılan bonoların muvazaalı olarak düzenlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu-
Yargı kararları ve doktrin görüşü nazara alındığında harcın, bir tür vergi olarak kabul edildiği, bu olgu nazara alınarak harç alacağının imtiyazlı alacak olarak nitelendirilip, İİK’nun 206. maddesinde belirtilen 3. sıraya alınması gerekirken, aksi gerekçelerle şikayetin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Önceki tarihli rehnin, sıra cetvelinde üst sıraya alınarak, öncelikle tatmin edilmesinin gerekeceği, şikayetçi, borcu ödeyerek alacaklıya halef olduğundan, sicil kaydının düzeltilmesine gerek olmaksızın, rehin hakkının verdiği öncelikten yararlanabileceği, bunun için, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmasına gerek olmadığı, icra müdürünün, elindeki bilgi ve belgeler çerçevesinde yaptığı sıra cetvelinin iptaline karar vermesinin, yeterli hukuki şartlar mevcutsa mümkün olacağı-
Davanın, davacı idarenin motorlu taşıt vergisi alacağının sıra cetveline dahil edilmeksizin rehinli alacaklardan da önce öncelikle ödenmesi istemine dayalı sıra cetveline itiraz davası olduğu, davacı vekili, iflas masasına başvuru tarihinden sonra oluşan motorlu taşıtlar vergisi ve faiz alacağının da masaya kayıt ve kabulü isteminde bulunmasına rağmen anılan istem hakkında hüküm kurulmadığı-
Harç “bir tür vergi” olarak yargı kararlarında ve doktrinde kabul edildiğinden, harç alacağının “imtiyazlı alacak” olarak nitelendirilip İİK’nun 206. maddesinde belirtilen üçüncü sıraya alınması gerekeceği-
İflas sıra cetveline ilişkin şikayet süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra ve İflas Kanunu'nun 166 ncı maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlayacağı,davacının 223 üncü maddeye göre tebliğe elverişli adres gösterip,gerekli masrafı avans olarak yatırması halinde sürenin kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanacağı-
Alacağın miktarına ilişkin davalarda genel mahkemenin görevli olacağından,alacağın miktarına ilişkin olarak davanın genel mahkemede açılması halinde görevsizlik kararı verilip,şikayetin reddine değil dosyanın talep halinde görevli mahkemeye gönderilmesi gerekeceği-
«Davalı alacaklının alacağının gerçekte mevcut olmadığının» (muvazaalı olduğunun) ileri sürülmesi halinde, alacağın esasına yönelik bir itirazın varlığının kabulü gerekeceği—