Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi'nin, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinmesi gerekeceği-
Şikâyetçi, sıra cetvelinde 6183 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca alacağının imtiyazlı olduğu ve bu nedenle ilk sırada yer alması gerektiğinden bahisle şikâyetçi olduğuna göre mahkemece, şikâyetin esası incelenip taraf teşkili sağlanarak sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Sıra cetveline itiraz davalarında, davacının haklı bulunması halinde, sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya isabet eden payın davacıya alacağı nispetinde verilmesinin ve varsa artan kısmın davalıya bırakılması yönünde hüküm kurulmasının gerekeceği-
Mahkemece, şikâyet dilekçesi tüm şikâyet olunanlara tebliğ edilerek, iddia edilen hususlar hakkında savunma hakkı verilip, varsa usule ya da esasa ilişkin savunma ve delilleri üzerinde durulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece bir kısmına tebliğ yapılarak davaya devamla karar verilmesinin, şikâyet olunanların savunma hakkını kısıtlayacağından ve adil yargılama ilkesine aykırı olduğundan hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Mahkemece, şikâyetçinin sıra cetvelinde yer alan icra dosyalarında taraf sıfatı bulunmadığı, bu nedenle sıra cetveline karşı şikâyet hakkı bulunmadığı gerekçesiyle şikâyetin reddine karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Şikâyet, haciz sıra cetvelindeki sıraya ilişkin basit yargılama usulüne tabi ise de, İİK.’ nun 18. maddesi kapsamında şikâyet yargılaması usulüne tabi olan sıra cetveline ilişkin şikâyetlerde karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan 6100 sayılı HMK.’ nun basit usule tabi davalar ile ilgili 320/4. maddesi hükmünün uygulanamayacağı, bu durumda mahkemece esasa girilerek, şikâyetin karara bağlanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Mahkemece, şikâyetçinin, şikâyet olunanın dosyasından haczedilen makineler ile bedeli paylaşıma konu makinelerin aynı olmadığı iddiası ile ilgili uyuşmazlığın esasının incelenip bir karar verilmesi gerekirken, icra memur muamelesini şikâyet niteliğindeki İcra Hukuk Mahkemesi’nin gerekçesinin aynı şekilde bu dosyaya gerekçe olarak yazılması suretiyle hüküm tesisinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Davacının takibinin dayanağı olan çeklerin keşide tarihi dikkate alındığında, davalının takibinin dayanağı olan bonoların davacının çeklerinden daha önce düzenlenmiş olduğu anlaşıldığından, davalının alacağının davacının alacağından daha önce doğmuş olduğunun ve davacı yönünden muvazaa yaratmayacağının kabulünün gerekeceği-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; menkul mallar için öngörülen bir yıllık sürenin para alacakları yönünde de geçerli olduğu bu süre içerisinde paranın dosyaya istenmesi gerektiği, bunun şikâyet olunanın sorumluluğunda olduğu, somut olayda paraya 09.07. 2009 tarihinde haciz konulup hacizden itibaren bir yıl içinde paranın dosyaya getirtilmediğinden haczinin düştüğü gerekçesiyle şikâyetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Mahkemece sıra cetveline yönelik şikâyetlerde, İİK.’ nun 17/1. maddesi gereğince icra müdürlüğüne talimat vermekle yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında gerekçenin tekrarının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-