Üçüncü kişinin elindeki bir paranın İİK’nun 89. maddesine göre değil de, taşınır hacizlerine ilişkin 88. maddesine göre haczedilmesinde, tıpkı taşınırlarda olduğu gibi, paranın somut olarak üçüncü kişi elinde mevcut olması gerekeceği- Henüz mevcut olmayan bir paranın taşınır hükümlerine göre haczine yasal olanak bulunmadığı- Borçlu emekli ikramiyesine henüz hak kazanmadan İİK'nın 88. maddesi anlamında müzekkere ile ileride doğacak emekli ikramiyesine haciz konulmasının yasaya uygun bir haciz olmadığı bu nedenle sıra cetvelinde yer alması mümkün olmayan şikayetçinin şikayetinin, hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesi gerektiği-
Şikayetçi vekili, "alacaklılardan bankanın alacağının tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati hacze dayandığını, bu davada verilen ihtiyati tedbir niteliğindeki ihtiyati haczin kendi kesin hacizlerinden sonra olduğunu, müvekkilinin hazcinin ayrıca diğer alacaklının da haczinden önce olduğunu" ileri sürerek "sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini" istemiş olup, "haciz ve takiplerin kesinleşme tarihlerine göre, sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Tasarrufun iptali davasını açan alacaklıya karşı sonradan lehine ipotek tesis edilen alacaklılar ve haciz uygulayan alacaklıların iptal edilmiş tasarruf oranında davayı kazanmış alacaklıya karşı önceliği bulunmadığı-
Takibi açan, haczi uygulayan ve satışı gerçekleştiren alacaklı durumundaki SGK olduğundan, satış için ayrıca belli sürede istek aranmasına gerek olmadığı-
Hakkında bir şikayet bulunmayan şikayetçinin alacak miktarının azaltılmasının doğru olmadığı-
Davacının, tasarrufun iptali davası ve bu dava sırasında konulan ihtiyati haczin infaz ve kesinleşme tarihlerinin sıra cetveli düzenlenirken dikkate alınmadığı ve alacaklarının hesaplanmasında hata edildiği noktasındaki itirazının davalı alacağının esas ve miktarına ilişkin olduğu, davanın inceleme yerinin icra mahkemesi olduğu-
Şikâyetçi taraf iflas masasına başvuru sırasında bildirdikleri plaka ile dava sırasında bildirdikleri araç plakası farklı olup şikâyetçi tarafından düzeltme dilekçesinin verildiği, mahkemece bu düzeltme dilekçesinin dikkate alınarak karar oluşturulması gerekirken, infazı mümkün olmayacak şekilde yanlış plaka üzerinde karar oluşturulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Sıra cetveline karşı ancak alacaklıların itirazda bulunabilecekleri, oysaki davacının düzenlenen sıra cetvelinde takip borçlusu konumunda olduğu, bu bakımdan sıra cetveline itiraz hakkı bulunmadığı gibi hukuki yararının da bulunmadığı-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddianın, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının muvazaalı biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasında olduğu, bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarihin önem taşıyacağı-
Mahkemece, icra dosyasındaki satış bedelinin tüm alacaklıların alacağını karşılamadığı, bu nedenle sıra cetveli düzenlendiği, sıra cetvelinde rehin alacaklısına öncelik verildiği, alacakların satış tarihi itibarıyla ulaştıkları miktar dikkate alınarak sıra cetveli düzenlendiği, şikâyetçi alacağının da satış tarihi itibarıyla tespit edildiği ve düzenlenen sıra cetvelinin yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
