Manevi tazminat istemine ilişkin dava, olay tarihinden itibaren 1 yıl içinde açılmadığı anlaşıldığından İİK.’ nun 206/4. maddesinde öngörülen süre yönünden talebin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile takip başlatıldığı aynı gün ihtiyati haciz kararına istinaden borçluya ait araçlar üzerine haciz konulduğu, sıra cetvelinde ihtiyati haczin kesinleştiği tarihin esas alınacağı, borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği, ihtiyati haczin borçlulara yapılan ödeme emrinde öngörülen itiraz süresi geçtikten sonra kesinleşeceği, bu arada şikâyet olunan tarafından sözü edilen ihtiyati haciz kesinleşmeden araçlar üzerinde kesinleşen icra takibine istinaden haciz uygulandığı, icra müdürlüğü tarafından kesinleşen haciz tarihleri esas alınarak sıra cetvelinin düzenlendiği gerekçesiyle, şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Mahkemece, sıra cetvelinin şikâyetçiye tebliğ edildiği ama şikâyetin yasal 7 günlük süre geçtikten sonra yapıldığı gerekçesiyle şikâyetin süre yönünden reddine karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Şikâyetçinin itirazı, şikâyet olunan Mal Müdürlüğünce konulan haczin paylaştırmaya girmesi için gereken yasal şartların bulunmadığı noktasında olup, şikâyetin inceleme yerinin İcra Mahkemesi olduğu, mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Şikâyetin, kural olarak şikâyet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olana ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmesinin gerekeceği, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikâyet sonucundan etkilenecek olan alacaklıların da yargılamaya dâhil edilmesinin, onlar hakkında da hüküm kurulmasının gerekeceği, somut olayda, şikâyet olunanlara sıra cetvelinde pay isabet etmediğinden, adı geçenler hakkında dava açılmasında şikâyetçinin hukuki yararının bulunmadığı-
Mahkemece, şikâyetçinin alacaklı olduğu dosyasında alacaklının talebi üzerine satışın düşürülmesine karar verildikten sonra yeniden haciz konulduğu, sıra cetvelinin haciz tarihlerine göre usulüne uygun düzenlendiği gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; şikâyet olunanların devlet hakkının ve özel idare payının öncelik ve imtiyaz hakkı bulunduğuna ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığı, ruhsat sahibinin devlet hakkı ve özel idare borcuyla ilgili 6183 sayılı kanuna uygun olarak yapılmış bir tarh ve tahakkuk işlemi ve ödeme emri de bulunmadığı, bu nedenlerle şikâyet olunanların özel idare payı ve hazine payı alacaklarının mahsubu suretiyle düzenlenen sıra cetvelinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle şikâyetin kabulü ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Davacının itirazı alacağının, rüçhan hakkı sağlayan gemi ipoteğine dayandığı ve sıra cetvelinde bu nedenle üst sırada yer alması gerektiği noktasında olup, davanın inceleme yerinin İcra Mahkemesi olduğu-
Mahkemece, sıra cetvelinin ilk iki sırasında yer alan şikâyet olunan alacaklıların dahi tahsil edemediği, bakiye borcun bulunduğu, şikâyetçinin sıra cetvelinde 12. sırada yer aldığı, bu nedenle kendisine hiçbir şekilde pay düşmeyeceği gerekçesiyle, menfaat yokluğu sebebiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
İcra takiplerinde ilk sırada yer alabilmek için muvazaalı olarak rehin sözleşmesi yapıldığı gerekçesine dayanılmasının doğru olmadığı-