Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekeceği-
İpotekli taşınmazın satılması halinde, ipotek kapsamında kalan alacağın takip yapılmasına gerek kalmadan ipotek miktarının ödenmesi gerektiği- İpoteğin dayanağı olan kredi sözleşmesinin tüketici sözleşmesi olup kredi borcunun ödenmiş olması halinde ipotek teminatının tüketici kredisi dışındaki başka borçları da kapsadığına ilişkin ipotek akdinde yer alan beyanların yok sayılması gerektiği-
İİK'nın 142/1. maddesi uyarınca davalı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmadığı iddiası ile muvazaa nedenine dayalı açılan sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalıda olduğu- Davalının bu alacağın varlığını ve miktarını üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikteki delillerle ispatlaması gerektiği-
İtirazın, alacağın esas ve miktarına yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede (İİK m.142/1), yalnız sıraya ilişkin ise icra mahkemesinde (İİK m.142/son) ileri sürülmesi gerekeceği- Somut olayda uyuşmazlığın, bedeli paylaşıma konu aracın muhafaza ücretinin MTV'den önce ödenip ödenmeyeceği ve yediemin ücretinin miktarına ilişkin olduğu- Motorlu Taşıtlar Vergisinin muhafaza masraflarından önce ödenip ödenmeyeceği hususunun icra mahkemesinde şikayet yoluyla çözülebilir ise de yediemin ücretinin miktarı yani yediemine ödenen ücretin sıra cetveline ödenen kadar olup olmadığı genel mahkemelerde yapılacak yargılama sırasında çözümlenebileceği- Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de muhafaza masraflarının tespitinde yedieminin kendi tarifesi değil Adalet Bakanlığınca belirlenen tarifenin uygulanacağına ilişkin bu belirlemenin genel mahkemelere ait olduğu- Bu nedenle mahkemece işin esasına girerek, talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesinin doğru görülmediği-
Para haczi menkul hükmünde olduğundan, haczin ayakta durması için menkul hacizlerindeki gibi hacizden itibaren 6 aylık süre (şimdi 1 yıllık) içerisinde haczedilen paranın dosyaya gönderilmesinin talep edilmesi gerekmekte olup talep edilmemesi halinde haczin düşeceği-Bu şekilde talep olmasa dahi hacizden itibaren paranın 6 aylık süre(şimdi 1 yıllık) içerisinde dosyaya gönderilmesi halinde İİK’nın 107. maddesi, uyarınca sıra cetvelinde bu paradan pay alınmasının mümkün olacağı-
Davacının alacak miktarının arttığı ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep etmesinde, sıra cetvelinde ilk sırada yer aldığında yararlanacağı miktar artacağından davacının, itiraz davası açmakta hukuki yararı bulunduğu- Davacının alacağının satış tarihi itibari ile ulaşacağı miktarın sıra cetvelinde esas alınması gerektiği yönünde gerekçe kurulmuş olsa da yapılandırmanın ihlali halinde mevcut durum eski hale gelecek bu durumda sıra cetvelinde davacının ihlal tarihinde mevcut alacağı belirlenip sıra cetvelinde bu bedelin yer alması gerekeceği-
İİK. m. 142/1 hükmü gereğince, borçlunun sıra cetveline itiraz edemeyeceği-
Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, duruşma yapılıp yapılmayacağı hakimin takdirine bırakılmış ise de; öngörülen takdir hakkının mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre değerlendirilmesi gereken bir takdir hakkı olduğu-Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılmasının kanunun amacına uygun düştüğü- Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılmasının yasal bir gereklilik olduğu-
Alacaklının haczolunan taşınırın 1 yıl içinde satışını istemesi gerektiği, 05.07.2012 tarihinden itibaren, taşınırlar için satış isteme süresinin "6 ay" olarak belirlendiği- Haciz tarihine göre, alacaklının yasal 1 yıllık satış isteme süresi içerisinde, "araç satış avansı" adı altında "200,00 TL" masraf yatırarak satış talep ettiği görüldüğünden, haczin ayakta olduğu- Sıra cetvelinde sıraya ilişkin şikayette, mahkemece, şikayet olunana ait takip dosyası da celp edilerek, hangi tarafın haczinin önceki tarihli olduğu üzerinde durulup karar verilmesi gerektiği-
Motorlu Taşıtlar Vergisinin muhafaza masraflarından önce ödenip ödenmeyeceği hususu icra mahkemesinde şikayet yoluyla çözülebilir ise de yediemin ücretinin miktarı yani yediemine ödenen ücretin sıra cetveline ödenen kadar olup olmadığı genel mahkemelerde yapılacak yargılama sırasında çözümlenebileceği- Yerleşik içtihatlara göre, muhafaza masraflarının tespitinde yedieminin kendi tarifesi değil Adalet Bakanlığınca belirlenen tarifenin uygulanacağına ilişkin belirlemenin genel mahkemelere ait olduğu- Şikayet olunana şikayet dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden yargılama yapılarak karar verilmesinin doğru olmadığı-