Sıra cetveline şikayetin, sıra cetvelinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde yapılacağı-
Şikayetçi şirket yönünden şikayetin süresinde olmadığı, yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, şikayetin bu nedenle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin süresinde olduğundan bahisle işin esasına girilerek şikayetin reddinin doğru olmadığı-
Sıra cetvelinde 1. sırada yer alan ........... İcra Müdürlüğü'nün ........... E. sayılı şikayet olunan icra dosyasında takibin 16.08.2011 tarihinde yapılan tebliği takiben 23.08.2012 tarihinde kesinleştiği bu nedenle takibin kesinleşmesinden önce 16.02.2012 tarihli haczin geçerliliği bulunmadığı 3. sırada yer alan şikayetçinin alacaklı olduğu ........... İcra Müdürlüğü'nün ................ E. sayılı dosyasında ise borçlunun itiraz sürelerinden vazgeçmesinin 3. kişiler açısından sonuç doğurmaması nedeniyle takibin 26.02.2012 tarihinde kesinleştiği bu durumda haczin de bu tarihte yapılmış sayılacağı ve sıra cetvelinin bu hususlar dikkate alınmak sureti ile düzenlenmesi gerektiği gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Tek bir dosya üzerinden sürdürülmekle birlikte, bağımsızlığını koruyan her bir şikayet dosyası yönünden ayrı ayrı yargılama yapılması ve birleştirilen şikayetlerin her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği- Mahkemece, kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm bölümünde şikayetlerin kabulüne karar verildiği halde, gerekçe bölümünde uyuşmazlığın esası da tartışılarak tarafların hacizlerinin düşmüş olması sebebiyle garameten paylaşıma yapılan itirazın yerinde olmadığı sonucuna varıldığı ve gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişki doğduğundan, kararın bozulması gerektiği-
Davacı tarafından davalının takibi ile ilgili olarak tebligatın usulsüz olduğu bu nedenle de takibin kesinleşmediği iddia edildiğine göre hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığının ve miktarının incelenmesi gerektiğinden öncelikle davalının takibi ile ilgili tebligatın usulsüz olup olmadığı çözüme kavuşturularak, tebligatın usulüne uygun olduğu, takibin kesinleşmiş olduğu sonucuna varılırsa davalının alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikteki delillerle ispatlaması gerektiğinden ve davacı alacağını doğuran temel ilişkinin davalı alacağından önce doğduğu ispat edildiğine göre şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin; sıra cetveline göre satış bedelinin tamamının şikayet olunan bankaya ödendiğinin, şikayet olunan bankanın alacak bildirimlerinin çelişkili olduğunun, davacının alacağın muvazaalı olduğu iddiasında bulunduğunun ve miktarına itiraz ettiğinin anlaşıldığı, bu iddianın alacağın aslına ilişkin olduğu, alacağın aslına ilişkin bu iddianın çözüm yerinin ise genel mahkemeler olduğu-
Şikayetçi vekili tarafından dava konusu sıra cetveline konu icra dairelerine “taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin tamamının kaldırılmasını “ talep ettiği ve vazgeçme harçlarını da yatırdığına ilişkin belgelerin fotokopilerinin şikayet olunan banka vekili tarafından karar düzeltme talebi dilekçesi ile sunulduğu anlaşıldığından, şikayetçi vekili tarafından verilmiş olan bu dilekçelerin şikayetin seyrini değiştireceği alacağını tahsil eden şikayetçinin şikayette hukuki yararının kalmayacağı-
Şikayet olunan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı harçtan muaf olduğu halde kararın Dairemizin ilamıyla onanması doğru görülmemişse de bu hatanın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Bedeli sıra cetveline konu taşınmazın kamulaştırma bedelinden pay alınabilmesi için öncelikle geçerli bir haczin bulunması gerekeceği, nitekim icra dairesinin karşı tarafın dava konusu taşınmazdaki haczinin sehven konulduğunu tespit ederek (yetkisi olmasa da) haczin kaldırılmasına karar verdiği, bu durumda kamulaştırma bedelinin müştekiye verilmesi gerekeceği-
Şikayet dilekçesinde borcun kamu borcu olmadığı ve bu nedenle garameye dahil edilmemesi yönündeki şikayetin alacağın esasına değil niteliğine ilişkin olup İcra Müdürünce kendiliğinden gözetilmesi gerekli olan bir durum olduğu, bu yönüyle alacağın esasına ilişkin bir itiraz bulunmadığı gözetilerek şikayet konusu hakkında bir karar verilmesi gerekirken hatalı şekilde görev dava şartı yokluğundan usulden red kararı verilmesinin doğru olmadığı-