Akit sözlü ise ve başlangıç tarihi kiracı tarafından da kabul edilmişse bu tarihin esas alınması gerekeceği, ihtardan sonra kira bedelinin konutta teslimli gönderilip gönderilmediği, davacıya ödenip ödenmediği araştırılarak hüküm kurulması gerekeceği-
Tahliye taahhüdünün şirket temsilcisi tarafından, usulüne uygun olarak verildiği, şirket kaşesinin basıldığı, tahliye davasının süresinde açıldığı, şirket temsilcisinin tahliyeyi taahhüt ettikten sonra işten ayrılmış olmasının taahhüdü geçersiz kılmayacağı, davalı, taahhüdün muvazaalı olarak alındığını savunmuş ise de, iddiasını isbat edemediğinden davanın kabulü gerekeceği-
Davacılar vekilinin, eldeki davaya konu yaptığı taşınmaza ilişkin olarak önceden açtığı "Bağışa aykırı davranma" nedenine dayalı iptal ve tescil davasının, BK.nun 246/1. maddesinde (şimdi; TBK. mad. 297) öngörülen sürede açılmadığından söz edilerek reddedildiği, buna yönelik hükmün Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, her iki davanın dilekçelerinde bildirilen vakıalar bakımından tam bir ayniyetin bulunduğu, diğer bir deyişle, her iki davada vakıanın, amaca aykırı tasarrufa ve kullanmaya yönelik olduğu, tapu sicilinden bedelsiz terk işlemine esas alınan imar planı değişikliğinin sonradan kesinleşmesinin, vakıadaki ayniyeti değiştirmeyeceği, öte yandan, BK.nun 246/1. maddesinde (şimdi; TBK. mad. 297) öngörülen sürenin, hak düşürücü bir süre olduğu, hakkı ortadan kaldıran süreden red kararının kesinleşmesinin; eldeki davanın dinlenilmesine engel teşkil edeceği-
Yabancı parayla kiralanan taşınmazın akdin uyarlanması davasıyla yeni kira bedeli saptanırken; Türk parasıyla kiralansaydı kira bedelinin ulaşacağı değer ile, yabancı paranın ulaştığı değer arasında iyiniyet, hak ve nesafet kurallarının elverdiği ölçü ve düzeyde yine yabancı para olarak kira bedelinin belirlenmesi gerekeceği-
Gayrimusakkaf nitelikte kiralananlara yönelik açılan kira tesbit davasında görevin miktar ana kuralına göre belirleneceği, 6570 sayılı yasaya tabi musakkaf nitelikteki kiralananlar yönünden görevin 1711 sayılı yasa ile değişik HUMK.nun 8/II-b-1 maddesi (şimdi; HMK. mad. 4) hükmüne göre çözümleneceği-
Davalı kurumun elektrik abonesi olan davacının, kurum elemanlarınca yapılan kontrolde 4 adet girişi sayaçtan geçirmeden kaçak olarak elektrik kullandığı saptanmış olup, bu durumda davacının Elektrik Tarifeleri Yönetmelik hükümlerine göre kullandığı kaçak elektrik bedelinden sorumlu olacağı düşünülmeden olaya uygun düşmeyen bilirkişi mütalaasına dayalı olarak yazılı şekilde eksik tazminata karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Borçlar Kanununun 49. maddesinin (yeni TBK. mad. 58), kişilik haklarına saldırı halinde manevi tazminata hükmedilmesini öngördüğü, kişinin bizzat değil de yakınlarının ağır yaralanması halinde, somut olayın kendisine özgü ağırlığının ve özelliğinin zorunlu kıldığı olgular kanıtlanırsa, duygusal değerlerin ihlal edildiği ve aile birliği içindeki gönül bağlılığının zarar gördüğünün kabulü gerekeceği, somut olayda; davacıların çocuğu ağır yaralanmadığından, manevi tazminata hükmetmek gerekmeyeceği-
BK.’nun 162. maddesi (şimdi; TBK. mad. 183) uyarınca yüklenici arsa sahibinden inşaat sözleşmesi uyarınca edimine karşılık olarak kendisine verilecek dairelerinin 3. şahıslara temliki halinde, temlikin geçerli olabilmesi için binanın sözleşme uyarınca yapılmasının gerekeceği, eğer yüklenici edimlerinin pek cüz’i bir kısmını yerine getirmemiş ise ona halef olan kişilerin bu edimleri yüklenici adına yerine getirebileceği, pek az kalan yapı noksanlıkları paraya dönüşebilecek boyutlarda ise bu miktarın yüklenici adına ona halef olan kişinin ödemesi halinde de tescile karar verilebileceği, yalnız davaya konu olayda olduğu gibi %67’lik yüklenicinin edim ifasının yükleniciden daire alanlara tescil olanağı vermeyeceği-
Kadastro tesbitine itiraz davasında davalılar veya önceki malikleri hakkında, orman açma ve işgal suçundan dolayı mahkumiyet kararının verilmesi halinde, verilen ceza mahkemesi kararının Borçlar Kanununun 53. maddesi gereğince hukuk hakimini bağlayacağı-
Sözleşmenin her iki yanı da dış kredi sağlanması ve ipotek verilmesi konusunda edimlerini yerine getirmemişse akdin feshi durumunda nedensiz kazanım kurallarına göre verdiklerini birbirinden alacak biçimde karar verilmesinin gerekeceği-