Temerrüt nedeniyle tahliye davası açabilmek için malik olmaya gerek olmayıp kiralayan olmanın yeterli olacağı-
Ceza davasında yanlardan birisi haksız olarak para harcamaya zorunlu olmuşsa, bu giderlerin, yargılama içinde istenmemişse ayrı bir hukuk davasıyla istenebileceği-
Borçlar Kanunu'nun 260. maddesi (şimdi; TBK. mad. 315) gereğince temerrüt sebebine dayalı tahliye davasını kiralayanın açmasının gerekeceği, kiralayan durumunda olmayan malikin veya kiralananı sonradan iktisap eden kimsenin önceden kiracıya ihbar göndererek malik olduğunu, kira bedellerinin bundan sonra kendisine ödenmesini istemesi, bu sonuçsuz kalırsa şartları haiz temerrüt ihtarı tebliğ ettirmesi, ondan sonra dava açması gerekeceği, dava hakkına ilişkin hususun mahkemece kendiliğinden gözetilmesinin gerekeceği-
Davalının ilk celsede ibraz edilen kira sözleşmesindeki imzayı inkarı üzerine imza incelemesi yaptırılmasına dair verilen ara karardan, bir sonraki celsede imzanın davalı tarafından kabulü üzerine mahkemece vazgeçildiği, bu nedenle yerel mahkemenin imza incelemesi yaptırılmasına gerek olmadığı yolundaki direnmesinin yerinde olacağı-
Kira sözleşmesinin 3 yıl süreli olması halinde, sözleşme sona erdikten sonra, yeni dönem kira parasının hak ve nesafet kurallarına göre tesbit edilmesinin gerekeceği, bilirkişi raporu ve kiranın "yıllık peşin" olarak ödendiği de dikkate alınarak yeni dönem kira parasının hak ve nesafete göre tesbit edilmesi gerekirken, mahkemece endeks uygulanması suretiyle düşük kira parasına karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Ceza mahkemesiyle hukuk mahkemesinin kusur incelemeleri farklı olduğundan ceza mahkemesinde delil yetersizliğinden dolayı sanığın beraatine karar verilmişse hukuk mahkemesinde yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak davalının zarardan sorumlu olup olmadığının araştırılması gerekeceği-
Tescilli araçların alım satımının resmi şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağı, bu nedenle haricen yapılan sözleşmeyle tarafların aldıklarını iade etmek durumunda olacakları, davacı, haricen satın aldığı motoru iade ettiğine göre bu motor bedeline karşılık ödediğini geri istemeye hakkının olacağı-
Kira sözleşmesinin özel şartlarında, yeni kira döneminde kira parasının artırılması taraflarca kabul edilmiş ise ihtar yerine geçeceği, bu nedenle kira parasının artırılması için ayrıca bir ihtar yapılmasının gerekmeyeceği-
Sözleşme imzalandıktan sonra bedelin ödenmemesi hile niteliğinde olmadığından ve hile başka delillerle kanıtlanamadığından sadece bu nedenle akdin feshine karar verilmeyeceği-
Tablonun ısmarlanma şartlarına uyup uymadığı konusunda uzman bilirkişilerin ve tabloyu bizzat gören mahalli mahkeme hakiminin takdir yetkisinin, tabloyu görme imkanı olmayan Yargıtay üyelerine göre daha gerçekçi olduğu, taraflar arasında, ısmarlanan tablonun ücretinin yabancı para ile ödeneceğine ilişkin bir sözleşme yapıldığı kanıtlanamadığına göre, kararın münhasıran bu hususa yönelik bölümünün bozulmasının gerekeceği-