Kişilik haklarına yapılan saldırının “haksız” ve “hukuka aykırı” olması halinde, manevi tazminat istenebileceği–
Muvazaalı sözleşmelerin taraflar arasında hiçbir hak ve borç ilişkisi doğurmayacağı, muvazaanın ileri sürülebilmesi hiçbir süreye tabii olmadığı gibi mahkeme tarafından da re'sen göz önünde bulundurulmasının gerekeceği, belirli bir sürenin geçmesinin, sebebin ortadan kalkması veya ilgililerin icazet vermesi ile geçerli hale gelmeyeceği, tapuda yapılan temlik ve tesciller illi olduğundan tapu dayanağı sözleşmeler geçersiz ise tapu kaydının da iptali gerekeceği, senede bağlı sözleşmeye karşı muvazaa iddiasının yazılı delille ispatlanmasının gerekeceği, sözleşmenin resmi şekilde yapılması halinde olayın özelliği itibarıyla adi yazılı delilin yeterli olacağı, bu nedenle taraf muvazaası ve takma ad ( nam-ı müstear ) davalarında iddianın ancak yazılı delille ispatlanabileceği-
Karayolları Trafik Kanunu uyarınca, aracın devri ancak noterde satış ve devir yoluyla mümkün olduğundan, sadece satış için vekaletname verilmiş olmasının işleten sıfatının devri sonucunu doğurmayacağı-
Taraflar arasında, ısmarlanan tablonun ücretinin yabancı para ile ödeneceğine ilişkin bir sözleşme yapıldığı kanıtlanamadığına göre, kararın münhasıran bu hususa yönelik bölümünün bozulmasının gerektiği-
Bir yıl veya daha az süreli sözleşme ile uzun süreli ( 3 yıl ve daha fazla ) sözleşmelerde kira parasının artırılması sırasında ekonomik denge ve adaletin sağlanması için üç yıl veya daha uzun sürenin, özel neden sayıldığı, davada kira sözleşmesi üç yıl süreli olduğundan bu hususun hak ve nesafet ilkesinin uygulanmasını gerektiren özel neden olduğu-
Menfi tesbit, bono iptali ve istirdat davasında davacının, davalılardan birisi ile kooperatif payının devri ve natamam binanın tamamlanması sözleşmesi yaptığı ve bedel borcunu bono ile ve nakden ödediği, kooperatif payının devrinin gerçekleştiği ancak natamam binanın tamamlanmasının imkansızlaştığı, yüklenicinin edimini belirlenen günde ifa etmemesi hali ile ( BK. 101/2; şimdi; TBK. 117) ifanın imkânsız hale geldiği hallerde (BK. 107; şimdi; 124) ayrıca bir ihtara hacet kalmaksızın borçlunun mütemerrit duruma düşeceği, ayrıca bir mehil tayinine gerek kalmayacağı, alacaklının, BK. 106/son'daki (şimdi; TBK. mad. 123) hakkını kullanarak akdi feshederek BK. 108/1 (şimdi; TBK. mad. 125) gereğince vaad olunan şeyi vermekten imtina ve tediye eylediği şeyi istirdat edebileceği-
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin kendisine bırakılan bağımsız bölümlerin tescilini isteyebileceği ve hakkını üçüncü kişiye devredebileceği, üçüncü kişinin; inşaat tamamlanmış ya da çok az kısmı kalmışsa yüklenici ve mülk sahibine karşı tescil davası açabileceği-
Kiracılık sıfatı sona erdikten sonra davete karşın kira sözleşmesi yapılmamışsa; kira bedelleri alınmış olsa dahi kiracılık sıfatından söz edilemeyeceği-
Henüz ortada nişanlılık ya da evlilik yokken oğlunun evleneceği iddiasıyla açılan tahliye davasında davacının gereksinim iddiasının samimi sayılamayacağı-
Davacının kira bedelinin çok az olduğunu, bu nedenle günün şartlarına uyarlamasını talep ettiği, kural olarak sözleşme kurulurken belirlenen aylık kiranın, tarafların çıkar dengesine uygun düştüğünün kabul edileceği, hata ve yanılma sonucu kiranın belirlendiğinden bahisle de davacının bu kira sözleşmesinin iptalini talep etmediği, o halde, sözleşme kurulurken belirlenen aylık kira bedelinin o günün şartlarına uygun bir kira olduğunun kabulünün zorunlu olacağı, bu başlangıç kira bedelinden sonra zaman zaman taraflar kira parasını da ayarlamış olduklarına göre kirasının düşük olduğundan bahisle davacının uyarlama talep etmeye hakkının bulunmayacağı-