Borca teminat olarak yapıldığı anlaşılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanılarak cebri tescil kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğu-
Kiracının, kira bedelini kiralayanın banka hesabına yatırma imkânı var iken; elden götürdüğü kira bedelinin kiralayan tarafından reddedilmesi olgusuna dayanarak, ihtarların haksızlığını kanıtlayamayacağı-
S. hastalığının tedavisinin mümkün olduğu, boşanma sebebi olarak kabul edilemeyeceği–
Davalının, inşaat yapıp satmak ve konfeksiyonculuk vs. gibi işler yapmak suretiyle, bir ticari işletmeyi kendi adına işlettiği açıkça anlaşıldığından, tacir olarak kabulünün zorunlu olduğu, tacirlerin, BK. 161/3 maddesine (şimdi; TBK. mad. 184/3) göre kararlaştırılan cezai şartın fahiş olduğunu ve indirilmesini isteyemeyeceği-
Bina noksan teslim edilip noksanlıkların giderilmesi için gereken meblağ iş sahibinin borcundan tenzil edil ise, davalı müteahhidin teslim borcunu bu surette yerine getirdiğinin kabulünün gerekeceği, bu durumda davacı arsa sahibinin, sadece mevcut ayıp ve noksanlıkların giderilmesi için zorunlu ve gerekli makul süre için kira kaybına hak kazanacağı-
Mahkemece kira sözleşmesinin yapıldığı 1.9.1993 tarihindeki 500 Dolar'ın Türk Lirası karşılığı bulunup % 65 oranında iki yıl süre ile artırılarak yeni dönem kira parasının tespit edildiği, tespiti istenen 1.9.1995 tarihinde başlayan dönemde talep edildiği üzere kira parasının Türk Lirası olarak tespitinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, sözleşmede kararlaştırılan 550 Amerikan Doları'nın Türk Lirası karşılığının altında bir kira parasına hükmedilmesinin doğru olmayacağı-
Karşılıklı sözleşmelerde edimler arasındaki dengenin olağanüstü değişmeler yüzünden alt üst olması, borcun ifasını güçlendirmesi durumunda "İŞLEM TEMELİNİN ÇÖKMESİ"nin gündeme geleceği, işte bu bağlamda hakimin, somut olayın verilerine göre, alacaklı yararına borçlunun edimini yükseltmeye veya borçlu yararına onun tamamen veya kısmen edim yükümlülüğünden kurtulmasına karar verebileceği ve müdahale ederek sözleşmeyi değişen koşullara uyarlayacağı, sözleşmenin yeni durumlara uyarlaması yapılırken önce sözleşmede, daha sonra kanunda bu hususta intibak hükümlerinin bulunup bulunmadığına bakılacağı, sözleşmede ve kanunda hüküm bulunmadığı takdirde, sözleşmenin değişen hal ve şartlara uydurulmasının gerekip gerekmeyeceğinin inceleneceği, bazen de sözleşmede olumlu ve olumsuz intibak kaydı bulunmakla beraber, bu kayda dayanarak sözleşmenin kayıtla birlikte aynen uygulanmasını talep etmenin hakkın kötüye kullanılması manasına gelebileceği-
Özel teşebbüsün ticaretini genişletme amacı ve bu doğrultudaki ihtiyaçlarının, 6570 sayılı Yasa’da tahliye sebebi olarak tanımlanan "zorunlu ihtiyaç" olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Muaccel alacaklar için temerrüdün gerçekleşmesi için, ihtar keşide edilmesinin zorunlu olduğu-
İlgilisi tarafından, başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kişinin işleten sayılacağı-