Alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı, davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkin davaya konu aracın; takibin dayanağı olan mahkeme kararından ve haciz işleminden önce; borçludan farklı bir tüzel kişiliğe sahip olan üçüncü kişi şirket tarafından satın alınarak, doğrudan davalı 3. kişi şirket adına tescil edilmiş olduğu, davacı alacaklı tarafından mahcuz aracın borçlu şirket tarafından, 3. kişi şirkete devredildiğinin iddia ve ispat edilmediği, bu hususa ilişkin dosya içerisinde herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşıldığından; davanın reddi gerekeceği-
Borcun doğumundan evvel borçlu şirketin haciz yapılan adresten ayrıldığı, borcun doğumundan yaklaşık 2 yıl öncede borçlu şirketin ortaklarının şirketteki paylarını devrettikleri, borçlu şirket kurucusu ile 3. kişi şirketin kurucu ve ortaklarının akraba olduklarının kanıtlanamadığı, haciz mahallinde borçlu şirket ortak ve yetkilileri ile borçlu şirkete ait herhangi bir evrakın bulunamadığı, borçlu şirket ile 3. kişi şirket arasında örtülü işyeri devri yapıldığının belirlenemediği dikkate alındığında davalı 3. kişi şirket ile borçlu şirket arasında organik bağın kanıtlanamadığının kabulü gerekeceği, bu nedenle İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi davalı 3.kişi şirket yararına olup bu yasal karinenin aksi davacı alacaklı tarafından kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu, borcun doğum tarihinde, davacı üçüncü kişi şirketin % 98 hakim ortağı iken, borcun doğum tarihi ve takip tarihinden sonra, ancak haciz tarihinden kısa bir süre önce şirketteki hisselerinin tamamını aynı soyadını taşıyan akrabasına devretmiş olup, dosya içeriğine göre, takibe konu bono davacı üçüncü kişi şirketin faaliyet alanı olan tekstil alımından kaynaklı olarak düzenlenmiş olup, davalı borçlunun bonoda belirtilen tutarda kişisel borcunun olmasının hayatın olağan akışına da uygun olmadığı, bu nedenlerle davacı üçüncü kişi şirket ile borçlu arasında, alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemler yapıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava dilekçesinin, hak düşürücü süre olan 7 günlük süre dolmadan, saat 17:19 itibariyle UYAP sistemine girdiği anlaşıldığından, davanın süresinde açıldığı kabulü gerekeceği-
Şikayetçinin takip dosyasında borçlu sıfatının bulunmadığı, üçüncü kişi durumunda olduğu ve mahcuz araç üzerinde mülkiyet hakkı olduğunu ileri sürmek suretiyle istihkak iddiasında bulunduğu, bu hali ile şikayetçinin başvurusunun istihkak davası niteliğinde olduğu-
Şikayetçi üçüncü kişinin , haczedilen alacağın kendilerine ait olduğu iddiasına dayanan icra mahkemesine başvurusunun, bu hali ile İİK'nun 96 ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak davası niteliğinde olup, icra mahkemesine öncelikle şikayet olarak başvurulmasının, HMK'nun 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralı karşısında sonuca etkili olmadığı-
Üçüncü kişinin istihkak iddiasına dayalı uyuşmazlıkta, haciz mahallinde evrak bulunmaması ve haciz adresinin üçüncü kişinin ticaret sicilinde kayıtlı adres olması durumunun üçüncü kişi yararına mülkiyete karine teşkil edeceği-
Davanın reddinde ilişkin kararda "davacı şirket ortakları ile borçlu şirket ortaklarının bir kısmının aynı kişiler olduğu, şirketlerin faaliyet konularının aynı olduğu, şirketlerin birlikte hareket ettikleri ve bu doğrultuda aralarında organik bağ bulunduğu" gerekçesine dayanılmışsa da; ticaret sicil bilgilerine göre, borçlu şirket ile davacı üçüncü kişi şirket ortaklarının sadece 2'sinin aynı olduğu, ortakların bir kısmının aynı olması ve şirketlerin aynı konularda faaliyet göstermeleri nedeniyle organik bağ içinde bulunmalarının tek başına yeterli olmadığı- Takip borçlusu şirket ve davacı üçüncü kişi şirketin kuruluşları borcun doğumundan çok önceki bir tarihe isabet ettiği, davacı üçüncü kişi şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi ile borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin farklı olduğu ve haczin üçüncü kişinin sicil adresinde yapıldığı, haciz mahallinde borçluya ait olabilecek herhangi bir bilginin, belgenin temin edilemediği ve borçlunun haciz adresiyle ilişkisini gösterir emarelere rastlanmadığı anlaşıldığından, mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi yararına olduğu- Karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip ispat yükü altındaki alacaklının karinenin aksini kanıtlamaya elverişli, dava konusu mahcuzların borçluya ait olduğu ve borçlu ile 3. kişinin adreste birlikte faaliyette bulunduğu kanaatini oluşturacak delilleri dosyaya sunamaması karşısında, davacı üçüncü kişinin davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu pirinç ile ilgili firma tarafından üçüncü kişiye yapılan ciroya dayalı ticari ilişkinin gerçek olup olmadığının, ödeme, vb. hususlara da bakılarak, iki şirketin ticari defterleri üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile saptanıp sonucuna göre istihkak davasına ilişkin bir karar verilmesi gerektiği-