Takip hukukuna ilişkin istihkak davasının dinlenebilmesi için diğer dava koşullarının yanında takip konusu alacağın gerçek bir alacak olması da gerekeceği-
Rehin hakkının sadece karşılıksız kalan çekler ve ibraz edilmeyen çekler ile ilgili olarak ileri sürebileceği- İleride doğacak alacakların da rehnedilebileceği-
İcra Mahkemesi'nce önüne gelen istihkak davasının yargılaması esnasında tarafların tüm delilleri toplanılarak bunların değerlendirilmesi sonucunda, mahcuzların 3. şahıs şirkete ait olduğu kanaatine varılması halinde ihtiyati haczin kaldırılması kararı istihkak davasının açılmasından sonra verilmiş olduğundan davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına kararı, mahcuzların borçluya ait olduğu kanaatine varılması halinde ise 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken işin esası incelenmeksizin ihtiyati haczin kaldırıldığından bahisle eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Alacaklı vekili, haczedilen mallar üzerindeki haczin kaldırılmasını istemiş, icra müdürlüğünce istek doğrultusunda işlem yapılmış olup, bu durumda artık geçerli bir haciz de kalmadığı için 3. kişinin açtığı istihkak davasının konusuz kalacağı-
Alacaklı tarafça istihkak iddiasının kaldırılması isteğiyle dava açılabilmesi için, öncelikle geçerli bir istihkak iddiasının bulunması gerekeceği-
Taşınır rehni tabirinin, teslime bağlı rehinleri, Türk Medeni Kanununun 940 ıncı maddesinde öngörülen rehinleri, ticari işletme rehnini, hapis hakkını, alacak ve sair haklar üzerindeki rehinleri ihtiva ettiği- Haczedilen mala ilişkin olarak üçüncü kişi tarafından hak iddia edilmesi durumunda, istihkak iddiasının reddi için yedi günlük süre içerisinde dava açıldığında, bu dava sonuçlanıncaya kadar haczedilen malın satışının yapılamayacağı- Çek Kanunu ile banka (muhatap) aleyhine düzenlenen ödeme külfeti nedeniyle müşterinin bankadaki mevduatının, her bir çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü gerektiği; burada varılan sonuç uyarınca da, esasen rehin hakkı, banka ile müşterisi arasında imzalanan sözleşmede de yer aldığından, bankanın borçlusuna karşı ileri sürebileceği rehin hakkını, borçlunun alacaklısına karşı da istihkak iddiası olarak ileri sürülebileceği-
İstihkak davalarında, hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise o değer üzerinden dava değeri tayin edilerek bu değer üzerinden harç tahsiline karar vermek gerekeceği-
Haczin üçüncü kişinin elindeki mallar hakkında yapılması halinde, malların borçluya ait olduğunun ispat külfetinin alacaklıda bulunduğu (İİK. mad. 99)- İstihkak davasının kabulü üzerine davacı üçüncü kişi yararına tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının kötü niyetinin arandığı (İİK. mad. 97/15), alacaklının üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmasının kötüniyetli bir davranış olarak nitelendirilemeyeceği-
Karara esas alınan borç ödeme belgesi, dosya içeriğinden bir ay içerisinde 3 kez haciz ve muhafaza tehdidi altında kalmış davacı şirket yetkililerinin haczi ve muhafazaları engellemek istemesi doğal olduğu gibi borçlu adına ödeme yapılmasının malların borçluya ait olduğu anlamına da gelmeyeceği-
İİK’nun 99. maddesinin haczin, mahcuzların üçüncü kişinin zilyetliğinde iken yapılması halini düzenlemekte olduğu, anılan madde ile; üçüncü kişinin yedieminliği kabul etmesi halinde hacizli eşyaların muhafaza altına alınmayacağını da hüküm altına aldığı- Bu koşullarda şikayet eden üçüncü kişi tarafından, haciz ve muhafaza baskısı altında icra takip dosyasına yatırılan paranın iadesi gerekeceği-