Her ne kadar mahkemenin gerekçesinde İİK'nun 89/1. maddesi uyarınca icra müdürlüğü tarafından Banka'ya gönderilen haciz ihbarnamesinin hukuki değerlendirmesi doğru ise de; eldeki dava haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olan Banka'nın cevabı nedeniyle değil, Banka'ya yazılan haciz yazısı üzerine İcra Müdürlüğü'nün alacaklıya İİK 99. madde uyarınca istihkak davası açması için süre verilmesi nedeniyle açılmış olduğundan, yargılamaya istihkak davası olarak devam edilip, esastan inceleme yapılması gerekeceği-
İcra dosyası içeriğinden talebe konu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği ve takibe dayanak senet üzerinde yazılı adreste yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece takibin devamına karar vermekle yetinilmesi gerektiği halde, mahcuz hakkında açılmış istihkak davası varmış gibi esastan değerlendirme yapılarak 3. kişinin istihkak iddiasının yerinde görüldüğüne ilişkin gerekçe ve hüküm ile takibin talikine karar verilmesinin yasaya uygun olmadığı- İcra ve İflas Kanunu'nun 97/6. fıkrası uyarınca, takibin taliki veya devamına karar verildiği hallerde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilmesi için, 3. kişiye süre verilmesi gerekirken, alacaklıya süre verilmiş olmasının doğru olmadığı-
6100 sayılı HMK'da, HUMK’un 512. maddesine paralel bir düzenleme bulunmadığı- İstihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği- HMK. mad. 7/1 gereğince, davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılmasının mümkün olduğu- İstihkak davalarında kesin yetki kuralı öngörülmediğinden, yetki itirazının ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği ve davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği yani hakimin re'sen yetkisizlik kararı veremeyeceği- Hacizle ilgili şikayetlerin, talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümleneceği, bu husus kesin yetki kuralı olduğundan re'sen uygulanacağı-
Takibin iptali kararının kesinleşmesi üzerine, borçlu hakkındaki takibin ve haczin geçerliliği ortadan kalktığı için dava konusuz kaldığından, mahkemece konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
Kiracının istihkak iddiasında bulunma hakkının olmadığı, kira hakkına dayalı istihkak iddiası geçerli olmadığından davacı alacaklının İİK'nin 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararının olmadığı, 6100 sayılı HMK'nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması davanın görülebilirlik şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekeceği-
Hacze konu malları davalı üçüncü kişi şirkete fatura ile satan dava dışı şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunmasının karinenin borçlu lehine işletilmesi için yeterli olmadığı, bu halde, mülkiyet karinesinin 3. kişi yararına olduğunun kabulü gerekeceği, bu yasal karinenin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
Davaya konu taşınmazın, İstanbul Defterdarlığı tarafından kayyım sıfatı ile on yıl müddetle idare edildiği ve 26.4.2005 tarihinde Hazine adına tescil edildiği, taşınmazın kayyım ile idare edildiği dönemde elde edilen gelirlerin de Hazine'ye aktarıldığı anlaşıldığından, eldeki davada İstanbul Defterdarlığı'nın herhangi bir sorumluluğundan söz edilmesi söz konusu olmayıp, İstanbul Defterdarlığı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan borçlunun amcasının üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasının da bulunmadığı, o halde davacı alacaklının İİK'nin 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK'nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra müdürlüğünün şikayete konu işleminin dayanağı gönderilmiş olan haciz müzekkeresi olup, 3. kişi durumundaki bankanın bu haciz yazısına karşı mevduat üzerinde rehin, takas ve mahsup hakkının olduğunu ileri sürmesi istihkak iddiası niteliğinde olduğundan, icra müdürünün İİK mad. 99 gereğince işlem yapması gerekmekte olup, paranın bankadan istenmesinin yasaya aykırı olduğu, icra mahkemesinin, icra müdürlüğünün işlemine ilişkin yapılan şikayetin kabulü gerektiği-