İstihkak davalarında, geçerli bir haczin varlığı davanın ön koşullarından biri olup; UYAP sisteminden yapılan kontrolde alacaklı vekili tarafından 10.5.2019 tarihli dilekçe ile, toplamda 95.000 TL alacağı haricen tahsil ettiklerini, bakiye alacaktan feragat ettiğini, dosyanın infazen işlemden kaldırılarak hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş olduğu anlaşılmakla, Mahkemece bu bilgilere göre; istihkak davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına-
Alacaklının İİK'nın 99. maddesine dayalı, istihkak iddiasının reddi talebine ilişkin davada anılan kanun maddesinde tazminata ilişkin düzenleme mevcut olmadığından davacı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Hacizde hazır bulunan avukatın üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunduğu; aynı adreste yapılan ikinci hacizde ise adreste dava dışı şahsın bulunduğu hacze konu işyerinin oğlu adına üçüncü kişiden devralındığını, daha önce haczedilen menkullerin mülkiyetinin de bu devirle birlikte kendilerine geçtiğini beyan ettiği, haciz mahalline sonradan gelen üçüncü kişinin “iş yerinde haciz ve muhafaza yapılmasın gerekirse parayı dosyaya yatıracağız” diyerek parayı yatırmak için süre talep ettiği ve ikinci hacizden ön gün sonra dosya borcunu takip dosyasına yatırdığı, dosya borcunun ödenmesine ilişkin üçüncü kişi beyanlarının, yatırılan paranın, muhafaza baskısına bağlı olarak, çekince kaydı ileri sürülerek yatırıldığı anlamına geleceği, belirtilen para, haciz baskısı altında ve çekince kaydıyla yatırıldığına göre, haczin söz konusu para üzerinde devam ettiği, istihkak iddiasının konusunun bu para olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
Alacaklı vekilinin üçüncü kişinin istihkak iddiasını kabul etmemesi üzerine, İcra Müdürlüğü tarafından, alacaklı tarafa İİK 99. madde uyarınca usulüne uygun şekilde yedi gün içinde istihkak davası dava açması için süre verildiği- Müdürlük kararının alacaklı vekiline tebliği üzerine, alacaklı vekilinin İcra Mahkemesine başvurarak "İcra Müdürlüğünün İİK.’nın 99. maddesi uyarınca taraflarına süre verilmesi kararının kaldırılmasını" talep ettiği- Ancak şikayet başvurusu, verilen yedi günlük dava açma süresini kesmeyeceğinden, alacaklının İİK’nın 99. maddesi gereğince süresi içinde üçüncü kişinin "istihkak iddiasının reddi için" dava açması gerekirken şikayet başvurusu ile yetinildiğinden, üçüncü şahsın istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağı ve alacaklı tarafından konulmuş olan haczin kaldırılması gerekeceği-
İİK 99 uyarınca alacaklı vekiline verilen yedi günlük süre içerisinde, alacaklı vekilinin istihkak davası açmayıp icra müdürlüğünün bu kararının iptali için şikayet başvurusunda bulunmasının, yedi günlük istihkak davası açma süresini kesmeyeceği-
İİK'nin 97 ve 99.maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayete yönelik kararlar İİK mad. 363 kapsamında olmayıp, kesin nitelikte oldukları- Dava dilekçesinde ve davacı vekilinin duruşmadaki beyanlarından taleplerinin açıkça belirtildiği, herhangi bir terditli talepten bahsedilmediği bu nedenle, mahkemece sadece İİK'nin 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet hakkında bir karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği-
Haciz sırasında üçüncü kişi adına işçisi istihkak iddiasında bulunmuş olup alacaklı vekili istihkak iddiasına karşı çıkması üzerine alacaklı vekili verilen yedi günlük süre içerisinde şikayette bulunduğu ve hak kaybı olmaması açısından da süresi içinde eldeki istihkak iddiasının reddi talebine ilişin davayı açmaya zorlandığını beyan etmişse de ; davanın usulden reddine karar verilmesinde üçüncü kişinin kusuru bulunmadığından, üçüncü kişi aleyhine yargılama gideri yükletilmemesi isabetli görülürken, davacı alacaklı aleyhine vekalet ücreti takdirinin isabetsiz olduğu-
Alacaklının İİK'nin 99. maddesine dayalı, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi talebine-
İcra müdürü tarafından kendisine istihkak davası açması için 7 gün süre tanınan alacaklının, bu 7 günlük hak düşürücü süre içinde İİK'nun 99. maddesine göre icra mahkemesinde istihkak davası açması gerekeceği- Yasal 7 günlük sürede istihkak davası açılmaması halinde, üçüncü kişinin istihkak iddiasının kabul etmiş sayılacağı ve alacaklı tarafından konunmuş hacizlerin kalkacağı- Alacaklı tarafından şikâyet yoluna başvurulmuş olmasının, istihkak davası açma süresini etkilemeyeceği, yani bu süreyi durdurmayacağı- İstihkak davasının, ' icra memurunun işleminin iptaline ilişkin şikâyeti' davasını bekleyeceği aksinin usul ekonomisi ilkesi ile de bağdaşmayacağı-
Davalı üçüncü tarafından sunulan, isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı, borcun doğumundan sonra düzenlenmiş bulunan ve misli eşyaya ilişkin fatura, yasal karinenin aksini ispata yeterli bulunmadığı gibi, faturada yazan üçüncü kişi adresinin de haciz adresinden farklı bir adres olduğu, ayrıca, vergi levhasının da mülkiyet karinesinin aksinin ispata yeterli olmadığı, tüm bu olgular karşısında, alacaklı tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-